Akit yazarı Ali Karahasanoğlu bugünkü yazısında, Kılıçdaroğlu'nun LGBT çıkışına ilişkin “Acaba Kemal bey, LGBTİ'yi ne sanıyor? Lüleburgaz Gençliğini Birleştirme Teşkilatı” mı sanıyor?" açıklamasında bulundu.
Akit yazarı Ali Karahasanoğlu'nun bugünkü köşe yazısından ilgili bölüm şöyle:
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na soruluyor: “LGBTİ Türk aile yapısını bozuyor mu?”
Kılıçdaroğlu ne cevap verse beğenirsiniz?
“Hayır efendim ilgisi yok. LGBTi Türk aile yapısını niye bozsun?”
Cevabı ilk duyduğumda, refleksim şu oldu:
“Acaba Kemal bey, LGBTİ'yi ne sanıyor? Lüleburgaz Gençliğini Birleştirme Teşkilatı” mı sanıyor?
“LGBTİ, aile yapısını bozuyor mu” sorusu ne kadar abes ise, “Niye bozsun” cevabı da o kadar abes..
LGBTİ aile yapısını bozmayacak da, ne yapacak?
Ne demek, LGBTİ?
L'nin açılımı, “Lüleburgaz” değil..
Ya ne?
“Lezbiyen” demek.
Kadın kadına ilişkiden, aile oluşturabilir misiniz?
Hani ailenin çatısı konumundaki anne-baba ikilisini, kendinizce oluşturduğunuzu sanırsınız da..
Çocuk nasıl olacak?
İki kadın bir araya gelince, çocuk olur mu?
Olmaz.
O zaman, aile nasıl olacaksınız?
Kemal Bey diyor ya, “Türk aile yapısını niye bozsun” diye..
Aslında “Aile yapısını bozmazlar, iyi çocuklardır onlar” modunda cevap vereceğine, lezbiyenlikte aile nasıl olacak, onu anlatsın, Kemal Bey..
LGBTİ'deki G'nin açılımı ne?
“Gay..”
İki gayin bir araya gelmesinden çocuk olur mu?
O da olmaz.
Hani şu veya bu sebeple çocuğu olmayan anne babalar vardır ama..
“Çocuğu olmama”yı; elinde olmayan sebeplerden dolayı değil de, işin başında, zaten çocuk olması imkansız bir birliktelikle şekillendirirseniz..
O birlikteliğe “Aile” denir mi?
Üçüncü harf ne?
B..
Yani “Biseksüel..” Erkeğe de, kadına da ilgili..
Eeee? Karşı cinste karar kılsa, zaten adı biseksüel olmaz. Öbür türlü de aile kuramayacağını az önce anlattık.
Bu da imkansız..
Geçelim “dördüncü harf”e..
Dördüncü harf de, “T”.
Açılımı ne?
Travesti..
Onda da, çocuk diye bir dert yok..
Sonuncuda belki çocuk konusunda bir ümit var ama..
LGBTİ'deki son harf olan “İ”nin açılımı, “interseks” ve bunun da anlamı, “hem erkek hem de kadın gibi davranan” ama..
Sonuçta o kafa karışıklığı ile çocuk olur mu, olmaz mı bilemem. Olsa da nasıl bir çocuk olur, onu hiç bilemem..
Şimdi, bu genel anlatımdan sonra.
Hele hele Ramazan ayının birinci gününde, bizi böyle bir konuyu yazmaya mecbur bırakan Kemal Kılıçdaroğlu'nun sözlerinin anlamsızlığını belirttikten sonra..
Tekrar soralım: “LGBTİ, Türk aile yapısını bozar mıymış, bozmaz mıymış?”
En sonunda..
Erkek erkeğe.. Kadın kadına ilişkiler sonrasında..
Çocuklar olmayınca..
“Sonraki nesil” diye bir şey olabilir mi?
O da olmaz..
Dolayısı ile, sadece aile değil, toplum da yok oluyor..
Kemal Bey'in devamındaki ifadesi de, LGBTİ ile ilgili hiçbir bilgisi olmadığı hissi veriyor..
Kemal Bey'in ifadesi şöyle:
“İnsanların yaşama şeklini siyasete alet etmem. İnsanların özgürlüğüne, inancına, saygı duymak zorundayız.”
“İnsanların yaşama şekli” mi?
“İnsanların yaşama şeklinin siyasete alet edilmesi” mi?
“İnsanların özgürlüğü” mü?
“İnancı” mı?
Sen ne diyorsun, Kemal Bey?
Ne inancı, ne özgürlüğünden bahsediyorsun?
Sana “Aile yapısını bozar mı” diye soruluyor..
LGBTİ, aile yapısını bozmuyorsa, özgürlük konusu ise..
Buyursunlar, özgürce nasıl aileyi devam ettirebiliyorlar, anlatsınlar.
Çocuğu nasıl yapıyorlar, yapabiliyorlar mı, izah etsinler..
Çocuksuz birlikteliklerin, gayrı ahlaki ilişki boyutu ayrı olmak üzere..
Aileyi zaten bitirdiğini biz söylüyoruz..
Da..
Siz de söyleyin, “Nasıl olur da çocuksuz birliktelikler, aileyi bitirmez?”
Şimdi bu noktada..
İster Kemal Bey cevap versin..
İsterse, LGBTİ'lere belediye çatısı altında özel hizmetler sunmaya kalkışan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer veya İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu cevap versin..
“LGBTİ, aile yapısını bozmaz mı?”
LGBTİ'nin açılımı ile başladık.
Bir de tatbikatına bakalım..
LGBTİ'lerin gösterilerinde açılan afişlere bakalım..
O afişlerden hareketle, “Türk aile yapısı bozulur mu, bozulmaz mı”, Kemal Bey'e tekrar soralım!
“Yoldaş ben ibneyim!”
Kemal Bey ne diyordu: “Aile yapısını niye bozsun?”
Ne diyelim, “Ben ibneyim” diye afiş taşınması, aileyi bozmazsa, biz Kemal Bey'e soralım, “Türk aile yapısını, o zaman başka ne bozar?”
Bir başka ahlaksız afiş: “Şaban ile Recep'in aşkına, Ramazan engel olamaz. LGBTİ kolletkifi.”
Afedersiniz, ne demek bu?
Dini kavramları da tahkir edecek şekilde, bu afişleri taşıyanların, “aile yapımızı bozduğu” konusunda kimin tereddütü olabilir ki?
Ama Kemal Bey'in tereddütü var ki, “Niye bozsun” diye soruyor..
Yine LGBTİ gösterilerinden bir afiş:
“Sınırsız, sınıfsız, cinsiyetsiz bir dünya için heteroseksüelizme inat, yaşasın hayat!”
Hem sınırsız ilişki istiyorlar.
Aslında sadece uyuşturucu eşliğinde değil!
Alkol, kokain, kadın, erkek her şeyin karıştığı birliktelikleri öneriyorlar..
Sonra cinsiyeti de inkar ediyorlar..
En nihayetinde de “Yaşasın hayat” diyorlar.. O “hayat” nasıl olabilecekse?
Nasıl yaşayabilecekler ise?
“Şaban ile Recep'in aşkına” diye başladılar..
Bakın ne ile devam etmişler:
“Herkesin aşkına, kimse karışamaz!”
Henüz LGBTİ içinde bir harfleri yok ama..
“Herkesin aşkına” ile neyi kastettiklerini tahmin ettiniz sanırım..
Ahlakı bu kadar düşüren, pespaye bir söyleme sahip çıkan LGBTİ'lere, Kemal Kılıçdaroğlu, nasıl oluyor da, destek verebiliyor, anlamak mümkün değil..
Gerçekten merak ediyorum, Kemal Bey acaba, LGBTİ'yi, “Lüleburgaz Gençliğini Birleştirme Teşkilatı” mı sanıyor?
Sondaki “İ” ne diye, soruyor musunuz?
Onu da artık, LGBTİ'lerin hepsine takılan bir sıfat var.. O sıfatla, ortalıkta dolaşanlar cevap versin..
KAYNAK : Akit