Antalya
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alphan Küpesiz, AA muhabirine, lösemi tedavisinde kullanmaya başladıkları akıllı ilaçlara geri ödemesi olduğu için hastaların da kolaylıkla ulaşabildiğini söyledi.
Yeni ilaçlarla inatçı giden, tekrarlayan lösemilerde tedavi şansının daha da yükseldiğini anlatan Küpesiz, Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi (TÜRKÖK) sayesinde de donöre daha kolay ulaştıklarını vurguladı.
TÜRKÖK'ün donör sayısının her geçen gün arttığına işaret eden Küpesiz, "Eskiden daha sık yurt dışında donör arıyorduk. Artık Türkiye'den dönor bulma şansımız çok arttı. Binlerce donör var. Tabii ki ulusal donöre ulaşamadığımızda uluslararası taramaya geçerek, yurt dışından kök hücre getirtebiliyoruz." dedi.
Donör bağışının artması gerektiğini bildiren Küpesiz, kendini sağlıklı hisseden herkesin donör olmak için başvurmasının hasta çocuklara umut, hayat olacağını ifade etti.
Çocuklarının kanser olduğunu öğrenen ailelerin de başta panik yapabildiğine değinen Küpesiz, "Ailenin çocuğunun kanser olduğunu öğrenmesi sarsıyor, kendilerine gelmeleri zaman alıyor. Bunun için eğitimler veriyoruz, ne yapması ne yapmaması gerektiğini anlatıyoruz. Sonra iki yıllık zorlu tedavi sürecine hazırlıyoruz." diye konuştu.
"Tedavi sürecinde ilginç durumlarla da karşılaşıyoruz"
Löseminin farklı belirtileri olabildiğini dile getiren Küpesiz şunları kaydetti:
"Halsizlik, solukluk, vücutta çıkan morluklar, sık sık enfeksiyon olmak, karında şişlik gibi şikayetler lösemi belirtisi olabiliyor. Onun için dikkatli olmak gerekiyor. Aileler bazen 'Biz nerede yanlış yaptık ki çocuğumuz lösemi oldu?' diyor. Aslında kesin bir nedeni yok. Bazı şikayetlerle başvuranlara fiziki muayene yaparak ardından testlerle tanı koyabiliyoruz. Lösemiye ilk 10 yaş grubunda sık rastlıyoruz. Ağır giden tipleri var. Tedaviler vücudumuzu koruyan iyi hücreleri azalttığı için mikroplarla savaşta geride kalabiliyor. Tedavi sırasında da ağır enfeksiyon geçirebiliyor. Ağır antibiyotikle tedavi ettiğimiz hastalarımız da oluyor. Kemoterapi, yeni akıllı ilaçlar ve kök hücre nakilleriyle lösemiyi tedavi edebiliyoruz. 'Çocukluk çağında ben kansermişim.' diyecek erişkin sayısı çok fazla olacak. 'Ben su çiçeği geçirmişim.' dercesine kanseri yenip normal hayatına devam edecekler."
Dünyada ve Türkiye'de lösemide tedavi yöntemlerinin geliştiğini bildiren Küpesiz, servislerde ilginç durumlarla karşılaştıklarını, sazıyla gelen, vizite sırasında türkü söyleyen, oyun havası açıp oynayan hastalarla karşılaştıklarını aktardı.
Küpesiz, hastaların hobilerini odalarına taşımalarına izin verdiklerini, bu kişilerden resim yapan, küçük takılar imal edenlerin de bulunduğunu sözlerine ekledi.