Deprem nedeniyle Diyarbakır'da görevlendirilen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, bir takım temaslarda bulunmak üzere dün kent merkezine geldi. Bugün Diyarbakır Valiliğini ziyaretinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bozdağ, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın adaylığı konusundaki kararı ile birlikte kimsenin adaylığa engel olamayacağını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 14 Mayıs'taki Cumhurbaşkanı Seçimi'nde aday olmasının anayasal hakkı olduğunu ifade eden Bakan Bozdağ, “Bunun önünde anayasal ya da kanuni engel bulunmamaktadır. Bunun aksini iddia edenler, iddialarını ve gerekçelerini Yüksek Seçim Kuruluna sundular, YSK da nihayetinde Cumhurbaşkanımızın adaylığının anayasal olduğunu ve adaylığına herhangi bir engelin bulunmadığını açık, net bir şekilde ifade etti ve adaylığı kesinleşti. YSK'nın kararı anayasa ve yasalarımıza uygun doğru bir karardır. Anayasamızın 79. maddesine göre YSK'nın verdiği kararlar kesin kararlardır.Bu kararlara karşı Anayasa Mahkemesi dahil başka bir mercie başvuramaz. Bu başvuru yasağı bireysel başvuruyu da kapsamaktadır. Herhangi bir şekil ve suretle YSK kararları ne Anayasa Mahkemesine ne de diğer yargı mercilerine taşınabilir. Geçmişte bunu deneyenler olmuş ve Anayasa Mahkemesi çok net bir şekilde yetkisizlik nedeniyle bu başvuruları reddetmiştir. İşin doğrusu anayasadaki bu açık, yoruma imkan vermeyen hükümlere, Anayasa Mahkememizin daha önce bu konuda verdiği açık, net ve tartışmasız kararını reddedileceğini de bile bile bu konuyu Anayasa Mahkemesi'ne taşımak beyhude bir gayrettir. Cumhurbaşkanlığı seçiminde seçimi kazanmayı Cumhurbaşkanımızın adaylık hakkını gasp etmeye bağlayanlar, artık bundan vazgeçmelidir. Bu iş bitti, bundan sonra meydanlarda halkın gönlüne girmek için demokratik bir rekabeti birlikte yapalım. Milletimiz kimi istiyorsa onu cumhurbaşkanı seçecektir. Mahkeme yolu veya başka yol ve yöntemlerle Cumhurbaşkanımızın adaylığına da, Allah'ın izniyle seçilmesine de engel olamayacaklardır” dedi.CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dün katıldığı bir iftar programında seccadenin üzerinde çekilmiş fotoğrafı ile ilgili gazetecilerin sorusu üzerine Bakan Bozdağ, bu hareketin büyük bir saygısızlık olduğunu söyledi.“Seccadeye ayakla basılmasının çok büyük saygısızlık olduğunu ifade etmek isterim”Müslümanların ibadet yaptığı seccadeye ayakkabı ile basarak kirletmenin Kılıçdaroğlu'na ve yakınındakilere yakışmadığını belirten Bozdağ, şunları kaydetti:“Ülkenin cumhurbaşkanlığı gibi yüksek makamına aday olmak suretiyle talip olanların manevi, kültürel medeniyet değerlerini ve dini değerlerini çok iyi bilmesi icap eder, onlara saygı duyulması icap eder. Türk milletinin yüzde 99'u Müslüman'dır. Ramazan ayındayız ve Müslümanların büyük bir kısmı Ramazan ibadetlerini yerine getirmektedir. Böylesi bir ayda Müslümanların namaz kılarken abdestli olarak üzerine tertemiz bir şekilde kıyama durdukları, rükûa gittikleri ve secde ettikleri ve kendisinin bizzat temiz olması gereken seccadeye ayakkabılarıyla basarak kirletmek Kılıçdaroğlu'na ve yanındakilere yakışmamıştır. Bu büyük bir saygısızlıktır. Bu saygısızlığı gaflet ya da gaf diye geçirmek de mümkün değildir. Seccade sonuçta halı, kilim veya kumaştan yapılmış. Ama onların hepsinden farkı sadece ve özel olarak namaz ibadetini yerine getirmek maksadıyla yapılıyor olması ve tek kişilik bir namazgah olmasıdır. Çünkü namaz ibadetinin şartlarından bir tanesi temizliktir.O yüzden de ayakkabıyla hiç kimse seccadeye basamaz. Namaz müminin miracıdır. Seccadeye ayakkabıyla basılması bizim toplumumuzun medeniyet değerlerine, Müslümanların kullandığı bazı sembollere çok büyük saygısızlık olduğunu ifade etmek isterim. Kılıçdaroğlu'nun yaklaşımına baktığımızda işin doğrusu zihniyet olarak bizim için fazla yadırgatıcı olmadı. Çünkü daha önce başörtüsüne '1 metrekarelik bez parçası' denilmişti. Başörtülü kadınların yükseköğrenim, ortaöğrenim hakkından yoksun bırakılmasını hak hukuk adalet adın hep savunmuş, doğru bulmuş, bu konuda düzeltici her adımı yargıya taşınmıştı. Ayrıca başörtülü kadınların kamuda istihdamına da karşı çıktılar. Siyaset yapma hakkına da hep karşı çıktılar. İmam hatip liselerinin katsayı zulmü nedeniyle ayrımcılığa muhatap olunmasına da hep karşı çıktılar. Liselerde Kur'an-ı Kerim ve Peygamber Efendimizin hayatını ders olarak konulmasına da karşı çıktılar. Ayasofya'nın ibadete açılmasına da karşı çıktılar. Bu zihniyet CHP zihniyetinin ta kendisidir. Geçmişten günümüze baktığımızda bu zihniyetle helalleşme adıyla yeni dönem başladığını ifade etti herkes. Ama belli ki bilinç altı, henüz hakimiyetini yitirmemiş durumda.O yüzden Kılıçdaroğlu'nu kınadığımı buradan ifade etmek isterim. Bazıları 'mücahit Kılıçdaroğlu' diyor. Seccadeye ayaklarıyla basan bir mücahide şahit olduk. Anlaşılan mücahitliğe yeni bir boyut kazandırıyor. İslam ve Müslümanlar böylesi bir saygısızlığı asla hoş görmezler. Bunu da kınadığımızı ifade etmek isterim. Bunu kınamamak, esasında burada tutum ve tavır almamak yanlış olur. Biz doğru olanı yapıyoruz. Burada istismarı yapan, oruç tutmadığı halde iftara gidenlerdir. Burada istismarı yapan, cuma namazını kılmadığı halde seçim vakti cuma namazında cami cami gezenlerdir. Böyle şey mi olur. Herkes kimin ne olduğunu ve ne yaptığını iyi biliyor.” İYİ Parti İstanbul il binasına isabet eden kurşuna ilişkin de Bozdağ, resen soruşturma başlatıldığını ifade etti.“Meral Akşener'i Cumhurbaşkanımızdan özür dilemeye davet ediyorum”İçişleri Bakanlığı ve kolluk kuvvetlerinin araştırmaları neticesinde kısa sürede faile ulaşıldığını belirten Bakan Bozdağ, “İYİ Parti'nin binasına yapılan saldırıyı dün kınadık. İçişleri Bakanlığımız ve kolluk kuvvetlerimiz yaptığı araştırma neticesinde kısa süre içerisinde şüpheli faile ulaştılar ve yakaladılar. Şu anda faille ilgili adli süreç devam ediyor. Tabii bu olayla ilgili dün yaşananlar fevkalade üzücü. Çünkü bir partinin il başkanlığının kurşunlandığı ortaya çıkıyor. Ama kim kurşunladı, ne zaman kurşunladı, nasıl kurşunladı, kurşunlayanın kimliği ne, kurşunlamanın sebebi ne, yakalandı mı, bütün bunlara dair bir bilgi yok. Hiç kimse bir şey bilmiyor. Elde başka hiçbir delil yok. Sıcağı sıcağına hemen Akşener ve diğer liderler açıklamalar yaptı. Adeta olayı yapanı biliyorlarmış gibi, yaptıranı biliyorlarmış gibi.Olayla ilgili bir takım kendilerince kabulleri var ve o kabuller üzerinden hem Cumhurbaşkanımızı hem de partimizi ima eden, hedef gösteren alelacele açıklamalar yapılıyor. Bunlar kabul edilebilir şeyler değil. Ülkenin yönetimine talip siyasi partilerin genel başkanları böyle olaylar olduğu zaman önce hakikat nedir diye oturup bunları değerlendirir ve ona göre hareket eder. Sosyal medyada atılan iftiralara, uydurulan yalanlara veyahut başka delile dayanmadan zanna dayalı değerlendirmelere göre hareket etmek siyasi partilerin genel başkanlarına yakışmaz, yakışmamıştır. Dün Cumhurbaşkanımızı ve partimizi hedef alan imalarda bulunan Akşener ve diğer liderler ortaya çıkan hakikat karşısında eminim ki utanmışlardır. Söylediklerinden dolayı eminim pişman olmuşlardır. Onun için Cumhurbaşkanımızdan Meral Akşener'i özür dilemeye davet ediyorum. Böylesi bir hadise karşısında özür dilemek onu güçlendirir” dedi.Muhammet Hüseyin İçli - Rıdvan Kılıç
Siyaset
Adalet Bakanı Bozdağ: 'Akşener, Cumhurbaşkanımızdan özür dilemeli'
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Meral Akşener'i Cumhurbaşkanımızdan özür dilemeye davet ediyorum. Böylesi bir hadise karşısında özür dilemek onu güçlendirir” dedi.