Tahran
İranlı iç siyaset uzmanı ve ekonomist Nevid Cemşidi ve emekli diplomatlarından eski Büyükelçi Afşar Süleymani, ABD'nin yeni başkanı Joe Biden'ın yaptırımları kaldırmasının Haziran 2021'de yapılacak İran Cumhurbaşkanlığı seçimlerine etkisini AA muhabirine değerlendirdi.
İran ekonomisinin günümüzdeki en önemli sorununun ABD'nin ve dolayısıyla uluslararası camianın uyguladığı ağır yaptırımların kalkması olduğunu belirten İç Siyaset Uzmanı Cemşidi, "İran'ın önceliği rahat bir nefes alabilmek için bu yaptırımların kaldırılmasıdır. İran'da yaptırımların şimdi kalkmasını istemeyen bir kesim var. Bunlar kişisel, grupsal ve partisel çıkarları olan isimlerdir." dedi.
Ülkede "yaptırım tacirleri" olarak nitelendirilen bir kesimin ambargoların sürmesinden yana olduğunu savunan Cemşidi, "Yaptırımlardan kazanç elde eden bir çevre var. Çünkü işleri yaptırımların delinmesidir. Bunlar döviz kurunun artması, gıda maddelerinin zamlanması, bankacılık faaliyetlerinin olmaması gibi bir dizi problemden milyonlarca dolar şahsi kazanç elde ediyor." diye konuştu.
İran'da Cuhurbaşkanı Hasan Ruhani ve çevresine muhalif olanların, hükümetin başarılı olmasını istemediğini ifade eden Cemşidi, "Hükümete sert eleştirilerde bulunarak Ruhani'yi iktidardan indirmeye çalışanlar. O yüzden ne şekilde olursa olsun Ruhani'ye darbe vurmanın peşindeler. Kalibaf'ın başkan olduğu Meclis'teki gelişmelere de baktığımızda amaçlanan şeyin Ruhani hükümetine darbe vurmak olduğunu görüyoruz. Meclis'in görevi, Ruhani ve etrafındaki ekibin zayıflatılmasına yardımcı olmaktır. Mevcut Meclis'in misyonu, Ruhani hükümetini zayıflatıp asker, güvenlik gücü ve Devrim Muhafızı olan dostlarına iktidar yolu açmaktır." değerlendirmesinde bulundu.
"İran'ın asıl yöneticileri, yaptırımların kalkmasını mart sonrasına ertelemek istiyor"
Cemşidi, İran'ı yönetenlerin yaptırımları önemsiz gösterdiğini ancak perde arkasında ambargoları sona erdirmek için çalıştıklarına değinerek, şöyle devam etti:
"Biden ekibi ile müzakereleri ne zaman başlatacaklarını bekleyip görmemiz lazım. Teyid edilmeyen iddialara göre müzakereler başlamış durumda. İran'ın asıl yöneticileri, yaptırımların kalkmasını mart sonrasına ertelemek istiyor. Ruhani ve ekibinin görev süresi tamamlandıktan sonra kendi kadroları ve bakanlarıyla bellerini büken yaptırımları kaldırmayı hedefliyorlar. Yaptırımlar İran üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor. Özellikle son 2-3 yılda ülkenin ekonomik durumu çok kötüleşti. Bu yüzden Tahran yönetiminin bütün çabası yaptırımların bir an önce kalkması içindir. Bu ister müzakere yoluyla isterse de entrika ile."
Trump'ın seçimleri kaybetmesinin Tahran yönetimini "çok mutlu" ettiğini ve o nedenle yaptırımların kalkması için perde arkasında Biden ekibiyle görüşmeye hazır olduğunu ifade eden Cemşidi, "İran'ın üst düzey makamlarının resmi ve kamuoyuna açık kürsülerde yaptıkları konuşmalar çok ciddi değil, önceden de değildi. Yöneticiler kendi taraftarlarını kaybetmemek için iç kamuoyuna oynuyorlar. Taviz vereceklermiş gibi bir algı oluşmasını istemiyorlar. Fakat perde arkasında ve pratikte yaptırımların kalkması için her türlü tavize ve entrikaya hazırlar." dedi.
"Biden göreve geldikten sonra yaptırımları hemen kaldıracağını düşünmüyorum"
İranlı emekli Büyükelçi Afşar Süleymani ise Biden'ın bir ay sonra göreve başlayacağını İran Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ise 6 ay kaldığını hatırlatarak, "Biden durumu değerlendirip karar verene kadar 2-3 ay geçer. İran da mart ayından sonra seçim atmosferine girecektir. Adaylıklar açıklanacak, onay süreci başlayacak ve propaganda yapılacak. Ülkenin gündemi seçim olacak." diye konuştu.
Meclisin de çıkardığı yasalarla hükümete baskı yaptığını savunan Süleymani, "Biden'ın göreve geldikten sonra yaptırımları hemen kaldıracağını düşünmüyorum. Kaldırsa bile bunun reformistlere çok yararı olmayacak. Çünkü o kadar zaman yok. Reformistlere fayda sağlayacak gelişmelerin olmasını uzak ihtimal olarak görüyorum." ifadelerini kullandı.
"Bu atmosferde reformistlerin şansı çok az"
Süleymani, İran Cumhurbaşkanlığı seçimlerine pandemi şartlarının ve yaptırımların çok etki edeceğini vurgulayarak, "Reformistlerin seçimlerde varlık göstermesini ve kazanabilmelerini mümkün görmüyorum. Bu atmosferde reformistlerin şansı çok az. Diğer taraftan da muhafazakarların teşkilatları, güçleri ve imkanları var. Muhafazakarlar sahip oldukları imkanlarla seçmenini mobilize edebilir ve sandığa gitmesini sağlayabilir." değerlendirmesinde bulundu.
Süleymani, Tahran ile Washington arasındaki müzakerelerin karşılıklı adımlarla gelişebileceğini ve güven atmosferinin oluşması halinde füze programı ve İran'ın Suriye, Irak ile Yemen'deki varlığının da masaya gelebileceğini söyledi.
Trump'ın yaptırımları artırması nedeniyle İran'ın onunla müzakere masasına oturmadığını ancak Biden döneminde gelişmelere bağlı olarak bir politika izleneceğini ifade eden Süleymani, şunları söyledi:
"Biden açıklamalarında döneceğini söylüyor. İran da nükleer anlaşmayı bir daha müzakere etmeyeceğini söylüyor. Biden göreve başlayınca İran'a baskı yapmadan nükleer anlaşmaya dönerse bazı adımlar atılabilir. Biden önşartsız nükleer anlaşmaya dönmez ve füze programı ile bölgesel meseleler gibi bazı şartlar öne sürerse bu iş çok uzar. ABD bir adım atarsa İran da atar ancak ilk adımı Washington'ın atması gerekiyor. İki ülke arasında kapsamlı müzakereler olabilir."