Kabil
Barış anlaşmasının üzerinden geçen bir yılda yaklaşık 5 bin Taliban mahkumunun yanı sıra Taliban'ın esir tuttuğu 1000 kişi serbest kaldı, Afganistan'daki ABD askerlerinin sayısı da önemli ölçüde azaltıldı. Tüm bu gelişmeler Afgan halkına huzur getirmediği gibi ülkede şiddet olaylarının önüne geçmeyi de başaramadı.
Birleşmiş Milletler Afganistan Yardım Misyonuna (UNAMA) göre, ABD ile Taliban arasında barış anlaşmasının imzalanmasının ardından ülkede tırmanışa geçen şiddet olayları ve saldırılarda 3 bin 35 sivil hayatını kaybetti, 5 bin 785 sivil yaralandı.
Taliban anlaşmanın yerine getirilmesini istiyor
Anlaşmayı "tarihi" olarak nitelendiren Taliban, uzlaşıya sadık kaldığını savunuyor.
Taliban, ABD ile 29 Şubat'ta imzalanan anlaşma uyarınca El Kaide dahil tüm militan gruplarla ilişkilerini kesmeyi kabul ederken, Birleşmiş Milletler (BM) dahil birçok uluslararası kurum ve kuruluş, Taliban ile El Kaide'nin yakın ilişki içinde olduğunu dile getiriyor.
El Kaide ilişkisini reddeden Taliban, ABD ile imzaladığı barış anlaşmasına Joe Biden yönetiminin uymamasından endişe ediyor.
Amerikalı yetkililerin açıklamalarına bakıldığında, ABD yönetimi, Doha anlaşmasına uymaya meyilli durmuyor.
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, Afganistan'da şiddetin halen çok yaygın olduğunu ve barış müzakerelerinde daha çok ilerleme kaydedilmesi gerektiğini vurgulamış ve ABD'nin Afganistan'dan çekilme konusunda aceleci davranmayacağını açıklamıştı.
Doha anlaşması Afganistan halkına zarar verdi
Afganistan hükümeti, ABD-Taliban arasında Doha'da imzalanan anlaşmanın, Afgan halkına zarar verdiğini düşünüyor.
Cumhurbaşkanlığı Sözcü Yardımcısı Dava Han Minepal, sosyal medya hesabında, Doha anlaşmasının, zaman kaybından başka bir şey olmadığını, anlaşmanın, Afganlara şahsi ve mali ağır kayıplar verdirdiği paylaşımında bulundu.
Afganistan hükümeti, Taliban'ın Doha anlaşmasına uymadığını, bu bir yıl içinde El Kaide ile Taliban'ın ilişkilerinin devam ettiğini belirtiyor.
Afganlar arası müzakerelerin akıbeti ABD'nin izleyeceği politikaya bağlı
İkinci aşamasına 6 Ocak'ta geçilen Afganlar arası müzakerelere ise Taliban heyetinin 26 Ocak'ta bölge ülkelerini ziyarete çıkmasının ardından ara verildi.
Görüşmeler 22 Şubat'ta tekrar başladı ancak bir haftayı aşkın sürede sadece bir görüşme yapılabildi.
Afganistan hükümeti, gündemin ilk sırasına şiddetin sona erdirilmesi ve ateşkesi koyarken, kendisinin de temsil edileceği bir geçiş yönetimi oluşturulmasına öncelik verilmesini isteyen Taliban, ateşkes konusunda isteksiz davrandı.
Taliban, müzakerelerin devamı ve ateşkesin sağlanması için 7 bin 500 Taliban mahkumunun serbest bırakılmasını ve Taliban liderlerinin isimlerinin uluslararası kara listeden çıkartılmasını da talep etti. Afganistan hükümeti Taliban'ın birinci şartına "ret" cevabı verirken, ikinci şartıyla ilgili resmi açıklama yapmadı.
Afganlar arası müzakerelerin akıbetinde, Joe Biden liderliğindeki yeni ABD yönetiminin izleyeceği Afganistan politikasının belirleyici olacağı düşünülüyor.
Taliban'ın ABD'nin olumsuz yaklaşım sergilemesi durumda, Afgan hükümetiyle müzakereleri ciddiyetle sürdürmeyi planlamadığı öne sürülüyor.