43 Kişiyi Öldürüp 300 Kişiyi Yaralayan 'Antep Canavarı 'nın Nazım Hikmet'le Hikayesi
Seri katil denince Türkiye’de akıllara gelen ilk kişilerden birisi Abdullah Palaz. İşlediği cinayetler, cezaevinde saldığı nam ile tanınan Abdullah Palaz, Antep Canavarı Abdullah Dayı olarak da anılıyordu. Peki, Abdullah Palaz’ın hayatı nasıldı?
Ben Abdullah dayıyım, baba değilim. Ama herkese sorun. Beni Türkiye’de bütün babalar bilirler. Beni anlatsınlar size. Ama onlar neyi anlatabilirler? Onların hangisi benim yattığımın onda birikadar yatmıştır? Onlardan hangisi beş on seneyi devirebilmiştir ki? Onların hangisi bir kez idam yemiştir ki? O zaman Abdullah dayıyı en iyi gene ben anlatırım.
12 yaşında ilk cinayet
Abdullah Palaz, Antep Canavarı Abdullah Dayı olmasındaki ilk adımı 12 yaşında attı. Faili meçhulkalan bu cinayet sonrası Abdullah hasımlarıyla girdiği mücadelede 15 kişiyi öldürdü. Böylece cezaevine girdi. İlk adresi Konya Cezaevi oldu.
Konya’da mahkum olarakyaşamını sürdüren Abdullah Palaz orada da rahat durmadı. Ancak bunu biraz da düşmanları tetikledi. Hemşerisi olan arkadaşlarıyla birlikte Konyalı Efeler grubunun koğuşunu basıp onları yaraladı. Baskın sırasında 7 kişiyi de öldüren Abdullah Palaz’ın adı artık Antep Canavarı olmuştu.
Nazım Hikmet’in arkadaşı
Bursa Cezaevi’ne gönderilir olanlar sonrası. Gittiği günboğazına kadar dışkı dolu kanalizasyona kapatıldı. Üç arkadaşı orada hayatını kaybetti. Kendisine yardım eden ise Türk edebiyatının büyük isimlerinden Nazım Hikmet oldu. Nazım Hikmet kendisine temiz su getirip temizlenmesine yardım etmişti.
Cezaevi müdürüyle konuşup Nazım Hikmet ile aynı koğuşta kalmak istediğini söyledi. Müdür tek şartla kabul etti, kimseyi öldürmeyecekti. O da bu teklifi kabul etti ve aynı koğuşta kaldılar. Bu süre zarfında kimseyi öldürmedi Abdullah Palaz.
Nazım gitti olaylar başladı
Ancak bir süre sonra Nazım Hikmet başka bir cezaevine gönderilince Abdullah Palaz yeniden olay çıkarmaya başladı. Başta cezaevi müdürü olmak üzerebirçokkişiyi öldürdü. Bu olaylar sonra Sinop Cezaevi gönderildi.
Abdullah Palaz 38 farklı cezaevinde toplam 48 yıl geçirdi. Yarım yüzyıla yakın bu süre içerisinde Türkiye’nin en ünlüseri katillerinden birisi oldu. 43 kişiyi öldürdü. Gerçi diğerlerinden farklı bir yapısı vardı Abdullah Palaz’ın. 1991’de öldüğünde Karşıyaka’ya gömülmüş ancakdaha sonra cenazesi Gaziantep’e nakledilmiştir.
Karakterlere ilham oldu
Antep Canavarı Abdullah Dayı olarak namlanan Abdullah Palaz birçok karaktere de ilham kaynağı oldu. Türk sinemasının en önemli filmlerinden olan Tatar Ramazan’ın, Ezel’in Ramiz Dayısı’nın esin kaynağı oldu. Haksızlıklara gücüyle karşı çıkmıştı.
"Abdullah Dayı’yı en iyi ben anlatırım"
İsminin tüm cezaevlerinde bilindiğini söyleyen Abdullah Palaz, kendi hayatını anlattığı kitabında şunları söylemişti: “Abdullah Dayı adını Türkiye’nin tüm cezaevlerinde herkes bilir. Bu ad, adalet demektir, haksızlıklara başkaldırmak demektir, haksızlıklara karşı Hazreti Ali’nin kılıcı demektir. İnsanlığa kendini adamak demektir. Bu ad Allah’ın yeryüzündeki kötülüklerin üzerine gönderdiği gazabıdır. Ben Abdullah dayıyım, baba değilim. Ama herkese sorun. Beni Türkiye’de bütün babalar bilirler. Beni anlatsınlar size. Ama onlar neyi anlatabilirler? Onların hangisi benim yattığımın onda biri kadar yatmıştır? Onlardan hangisi beş on seneyi devirebilmiştir ki? Onların hangisi bir kez idam yemiştir ki? O zaman Abdullah dayıyı en iyi gene ben anlatırım.