ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Haluk Görgün, dünyada yapay zekanın savunma sistemlerinde kullanımının her geçen gün daha da arttığına dikkati çekerek, yeni teknolojilerle birlikte insan yaşamının 20-25 yıl içinde büyük bir dönüşüme uğrayacağını söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Ağustos 2021'de açıklanan "Türkiye Yapay Zeka Stratejileri"ni desteklemek amacıyla, yapay zekaya ilişkin kamu, özel sektör, akademi ve girişimcilik dünyasında farkındalık oluşturmak üzere planlanan "1. Yapay Zeka Zirvesi AI [Tomorrow Summit]" etkinliği çevrim içi olarak devam ediyor.
Etkinlik kapsamında düzenlenen "Savunma ve Güvenlikte Yapay Zeka" başlıklı oturumda ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Haluk Görgün bir sunum gerçekleştirdi.
Gelecek 20 yılda insan yaşamının geçen 20-25 yıldaki bilişim devrimiyle uğradığı değişime benzer bir dönüşüm geçireceğinin altını çizen Görgün, savunmada sistemlerindeki yapay zeka uygulamalarının her geçen gün ilerlediğini belirtti. Yapay zekanın savunma alanında kullanımının 4 başlık altında incelendiğini anlatan Görgün, bunların siber güvenlik, analiz yapabilen akıllı sistemler, lojistik ve taşımacılık ve hedef tanıma alanı olduğunu söyledi.
ABD savunma sanayisinde yapay zekaya 650 milyar dolar harcıyor
Görgün, dünyada yapay zekanın savunma alanındaki kullanımına değinerek, "Amerika Birleşik Devletleri 650 milyar dolar ve Çin de 250 milyar dolar ile savunma sanayisinde yapay zeka uygulamalarına en çok yatırım yapan ülkeler arasında yer almaktadır. Dünyanın bu seviyede yatırımlarını hızlandırdığı savunma sanayisinde yapay zekanın önemi ülkemizde de hızlanarak devam etmektedir." diye konuştu.
Yapay zeka konusunda sürdürülebilir stratejik insan kaynağını oluşturmanın ve sürekli uzun dönemli projelerin kritik öneme sahip olduğuna vurgu yapan Görgün, "Gartner'ın 2019 tarihli anketine göre, 2018 ve 2019 yılları arasında yapay zeka kullanan örgütlerin sayısı yüzde 4'ten yüzde 14'e çıktı. Raporda yer alan yapay zeka alt teknoloji başlıkları, dünyada yapay zeka pazarında önümüzdeki yıllarda daha fazla insan gücüne ihtiyaç olacağını da açık şekilde göstermektedir." şeklinde konuştu.
Bilgisayarlı görü teknolojilerinin ASELSAN olarak çalıştıkları yapay zeka alanlarından bir tanesi olduğuna dikkati çeken Görgün, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bilgisayarlı görü teknolojileri en genel anlamıyla bilgisayarın görsel girdileri yorumlamasını ve aynı insanlar gibi örüntüler arasındaki ilişki kurarak anlamlı ve kıymetli bilgiler üretmesini amaçlıyor. En çok kullanılan uygulama alanları tespit, sınıflandırma, takip, bölümleme gibi insanın kolayca yapılabildiği ama bilgisayara tanımlanması çok daha kolay olmayan görevlerdir.
Bir başka çalışmamız biraz daha güvenlik konusunu da içeren yorgunluk, dikkat dağınıklığı tespiti konusundadır. Bu çalışma ile bir operatöre ait görüntüler işlenerek operatörün sistemi kullanmaya uygun durumda olup olmadığını tespit ediliyor. Görüntülerde bulunan yorgunluk ve dikkatsizlik belirteçleri algılanarak yorgunluk durumu, dikkatsizlik durumu ya da yorgunluk seviyesi gibi çıkarımlar yapmak hedefleniyor. Bu çalışmanın çıktıları pek çok güvenlik uygulamalarında, operatör ya da nöbetçilerin takibi gibi uygulamalarda da kullanılacaktır diye değerlendiriyoruz."
Otonom sürüşle ilgili de çalışmalarının olduğunun altını çizen Görgün, "Görsel veri üzerine olan bir başka projemiz yapay zeka algoritmalarıyla sensör verisini anlamlandırarak otonom sürüş teknolojilerinde kullanıyoruz. Vücut hareketleriyle komut vererek insansız sistemleri yönetebiliyoruz." dedi.
Görgün, sınır güvenliği ve birçok alanlarda kullanılan ASELSAN'ın güvenlik kameralarının yapay zeka destekli çiplere sahip olduğuna değinerek kameraların üzerindeki yapay zeka desteğiyle akıllı nesne tespiti yapılabildiğini söyledi.
"Ülkeler aslında kendi savunma konsepti içerisinde çok ciddi bir istihbarat ağı kuruyor"
Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci ise konvansiyonel savunma sektörlerinin dışında artık teknolojiyi en uç noktada kullanan ve bu teknolojiyi kendi avantajına kullandığında sonuç elde edebilen bir savaş ortamıyla karşı karşıya olunduğunu ifade etti.
İkinci, "Günümüzün özellikle güvenlik konsepti ve tehditlerin bertaraf edilmesine yönelik yaklaşımı da tehditlerin daha ortaya çıkmadan önce tespitine ve kaynağında bertaraf edilmesine dayalı bir stratejiye oturdu. Bunun en yakın örneklerini yakın zamanda zaten çevremizdeki gelişen olaylarda çok yakından gözlemlemekteyiz." değerlendirmesinde bulundu.
Savaş ve harekat ortamında, güvenlik ortamında sensör sayılarına ve bu sensörlerden gelen veri sayılarına bağlı olarak çok yoğun bir veri alışverişinin oluştuğunu ve bu veri alışverişini de giderek arttığına işaret eden İkinci, "Harekat ortamında güvenlik konsepti içerisinde bütün ülkeler aslında kendi savunma konsepti içerisinde çok ciddi bir istihbarat ağı kuruyorlar." dedi.
"Yapay zekanın özellikle sivil teknolojilerde ciddi bir ilerleme kaydediyor"
İkinci, stratejik olarak bütün ülkelerin kendi güvenliğini garanti altına alabilmek için komuta kontrol sistemlerini, sensör ağlarından gelen verileri hızlı bir şekilde işleyerek bu verilerle beraber kendisine tehdit oluşturabilecek unsurları ortadan kaldıracak tedbirleri alma noktasında büyük bir hızla ilerlediğinin altını çizerek, şunları kaydetti:
"Türkiye'de bu konuda çok ciddi bir atılım sağladı. Ancak geldiğimiz noktada bu verilerin çok farklı kaynaklardan, çok küçük unsurlardan bile gelebildiğini ve insan faktörünün özellikle bu verilerin işlenmesinde gerçekten yetersiz kalmaya başladığını söyleyebiliriz. Bu noktada dünyanın geneline baktığımızda yapay zeka teknolojileri, yapay zekayla beraber verinin bilgiye dönüştürülmesi ve tehdit unsurlarının aslında insan faktörünün minimum seviyede angaje edilerek tehdit veri tabanlarının oluşturulması gibi yaklaşımların savunma sektöründe de uygulanmaya başladığını gözlemliyoruz."
Yapay zekanın özellikle sivil teknolojilerde ulaşım teknolojilerinde, turizmde, yayıncılıkta gemi işletmeciliğinde, havacılık işletmeciliğinde, otonom araçlarda çok ciddi bir şekilde ilerleme kaydettiğine işaret eden İkinci, "Dünyanın en büyük iki yüz elli savunma şirketini göz önüne aldığımızda bu savunma şirketlerinin stratejik planlarında yüzde yetmiş beşinden fazlasının yapay zekanın gelecekte yıkıcı etkisi olacağını ve bunu savunma sektöründe uygulamasının zorunlu olacağını söylediğini görüyoruz." açıklamasında bulundu.