Sabahları işe gitmek üzere evden çıkmaya korkar oldum! Bizi “yönetemeyen”ler, el birliği ile yaşam kalitemizin ırzına geçiyorlar. On beş dakikalık Girne yolu, 1 ile iki saate çıktı hazretlerin marifetiyle… Bir şey dendi mi de fanları üst perdeden bir şinizm ile,  itiraz etmeye kalkanları aşağılıyor! Her bir haltı beğenmeyip, ota mota itiraz etme hakkı, Allah tarafından yalnız kendilerine verildi! Onlar sizin kafanıza etseler, “memnun olmadım” demeye, hakkınız yok! Uzatmayayım, zaten kendi; kendi kendine edeceğini ediyor, bir de ben vurmayayım, diyorum, “fan”ları izin vermiyorlar! Elli yılı buldu, köşe yazıyorum… Bundan dolayı mail box’umuza basın bildirileri düşüyor. Bazı resmi kurumlar, halka duyurmak istedikleri konuları, köşemizde yazar, toplumla paylaşırız muradıyla, bize de bildiriyorlar…  Bu sabah bir baktım: Pazartesi günü Lefkoşa Türk Belediyesi’nden bir bildiri almışım! Yol Kapatması… Özetle diyor ki: “ Bugün saat 12.00’den itibaren, üç gün süreyle şuradan şuraya kadar olan yol, kapatılacaktır. İşaret ve işaretçilere dikkat ediniz!” Gönderilme saati: 11.00… Adam, Kaymaklı, Yeni Şehir ve Kızılbaş’a yani Lefkoşa’nın bütün doğu bölgesine giden ana arterlerden birini kapatacak; üç gün de kapalı tutacak; halka duyurulması için basına bir saat önce mail atıyor! Yani, biz de ertesi günü yazalım: “Dün kapatılmıştır!” O gün ne olacak? Ne isterse olsun! Keyfimizin kâhyası mı var? Biz, halkçıyız!!! O gün, bütün Lefkoşa’nın kilitlenmesi ve binlerce kişinin sokaklarda perişan edilmesi ve üstelik bir de bunun beyin arkası gerekçesinin “seçim yatırımı” olduğunun herkesçe bilinmesine reaksiyon gösterince de binlerce onay mesajının yanında bir tane “fan”, “İnsafınız kurusun adam hizmet veriyor; bir gün sıkıntıya katlanamadınız, çok ayıp” mealinde sosyal medya mesajları yayınlayacak! Onlara sonra geleceğim ama peşinen söyleyeyim:” Hayatında, ne halka ne de bana böyle tepeden bakma lüksünü kullanmana cevaz verecek, hiçbir başarı hikâyesi yoktur be çocuk… Haddini bil… Ayni minval üzre cevap verirsem, kendini çok aşağılanmış hissedebilirsin! Zorlama ” Ve işimize bakalım… Bu kokmuş gerekçenin, hiçbir anlamı yoktur! “Hizmet”in anlamı, adamın anlayışına göre değişiyor!  Mesele yol yapmaksa, Hitler’in eline su dökemezsiniz ! Alman otobanlarını yaptı! Ama Hitlerliği, gene Hitlerlik… Yol yaptı diye kutsanmadı… Mesele, hangi “hizmet”i, hangi niyetle ve nasıl yaptığındır. Eleştirdiğim de o… Saat 12’de şehrin ana arterlerini kapatacaksın! Ve halka duyurmak üzere basına, bunu aynı gün saat 11’de bildiriyorsun… Ve üstelik, o bildiri de yanlış dolu çünkü dikkat edilecek ne işaret vardı sokaklarda, ne de işaretçi! Binlerce Lefkoşalı da tanığımdır! Pardon… Bir ok vardı ama onu takip edince gide gide gene yolun sonunun gugolar ve iş makinaları ile tıkalı olduğu bir noktaya geldik!  Bu anlayış sahibi, beyninin arkasında halka hiç değer vermediğini itiraf ediyor bunu yaparken! Harmancı’yı şahsen tenzih ederim! O “böyle yapın” dememiştir! Yapanlar, onun da sırtından makam mevki edinen tuzu kurulardır, biliyorum. Ama yetki devrettiği kadronun marifetinin anlamı, bu…”Biz büyük adamlar uygun gördük bu yolu kapattık! Size hesap mı vereceğiz? Hizmet yapıyoruz burada! Katlanın sıkıntıya kul taifesi! Bir gün de evinize gidemeyin… Mecbur musunuz her gün eve gitmeye?  Biz takdir ettikten sonra beğenmemek size mi kalmış? Gericiler!” Bu tavrın altında, aslında kendinin ne olduğunu çok iyi bilen ve bundan dolayı çok güvensiz, bir ruh hali yatıyor! Biri “kaşının altında gözün var” huylanıyor! Çünkü aslında hakketmeden orada oturduğunu biliyor!Güvensizliğini ve değersizliğini gizlemek üzere, “şinik bir entelektüel” rolü oynayarak, kendini gizlemeye çalışıyor! Aslında entelektüel de değil, şinik de… Bunun da günahı bizim nesle aittir… Taraftar toplayacağız diye bizim “tekkeyi” o kadar abarttık ki bize asker yazılan daha ertesi günü o hallere geldi sanki da on beş sene Londra kütüphanelerinde, Karl Marx’ın yanında oturdu da onun her okuduğunu kendi da okudu… Bilmediği yok! Beyin ameliyatı da yapar, uzaya da çıkar… Neden? Tekkenin müridi yazıldı! Daha ne olsun? Zaten memleketin solunun hal-i pür melali de onun için böyle… Bir felsefe ekolü olan sol düşünceyi, huysuz ve hayatta başarısız çocukların toplumdan intikam alma sporu haline çeviren, on beş slogana teslim olma beceriksizliğinin sonucudur bu! “Hizmet”!!! Kime? Lefkoşa halkına? Yoksa seçmeni Kuala Lumpur’dan ithal edeceğini mi sanıyorsun? Aslında o da umurunda değil… Harmancı, doğrusunu yaparak, “Kusur bendedir, özür dilerim” dedi… Bırakın da yolunu yürüsün belki kurtarır! Dürtüp, dallandırıp budaklandırmayın… Da size kalırsa, sokağa düşecek… Yolu dün kapatıp, bugün duyurusunu yapan herifler, daha konuşuyorlar…