Gazişehir’imiz, son iki hafta da aldığı sonuçlardan sonra elinden geleni yapmaya devam ediyor, takım şablonu yavaş yavaş oturuyordu. Bu maça gelmeden önce de, kazanacağımızı tahmin ediyordum. Her zaman söyledim. Oyun yavaş yavaş oturacak. Sakin olup, 3 puana odaklanmak gerek. Şu an tam olarak onu yapıyoruz. Bir bakalım maçta neler olmuş…
Maç başlangıçlarından önce ben de siz değerli taraftarlarım gibi yanıma not defteri, çay, su, kahve gibi ihtiyaçlarımı alıyorum ki, hem analizi keyifli bir şekilde çıkartayım, hem de maçı kaçırmayayım. Televizyonu açıp, mutfağa doğru harekete geçtim, bir de ne göreyim.
Takım öne geçmiş. Muhammed Demir, 9. saniyede Başakşehir filelerini havalandırmayı başardı. Bu tarihi anekdot için futbolcumuza teşekkür etmek istiyorum. Maç tam anlamıyla 1-0 önde başladı. Bu sayede oyunu daha rahat yönlendirdiğimizi düşünüyorum.
Henüz ilk analizimde söylediğim gibi, Erol Bulut, takıma Yeni Malatyaspor’da oynattığı sistemi oturtmaya çalışıyor. Kadroyu da buna göre diziyor. Uzun toplar ile kanatların hücuma dâhil olması, kendi sahasında sabırlı bir şekilde pas yapma, set hücumunu düşündürerek hızlı kontraya çıkmak ve daha niceleri.
Hücum konusunda zaten etkisiz olan bir takım varken ilk saniyelerde öne geçip rakibi psikolojik olarak çökertmek, bize maçı kazandırdı. Aykut Kocaman demek, sonuç futbolu demek. Erol Bulut demek, kontra futbolu demek.
Hal böyleyken skor anlamında kısır bir maç izleyeceğimizi ön görmek normal. Zaman zaman kanatlardan içeriyi denedik. Sagal, tam bir görev adamı. Şu anda ki mevcut tarzını Ryan Babel’e benzetiyorum.
Direkten dönen top gol olsa, skor olarak maç başka yerde olacaktı. Taraftarımız rahat olsun. Erol Bulut için şu örneği vereyim. Yeni Malatyaspor’la ikinci sezonunda Trabzonspor’u evinde 5-0 yendi. Kaleye ise sadece 5 şutu vardı…
Devre arasına böyle girmek demek, psikolojik olarak önde olmak demek. Rahatlamak demek. Erol Hoca’nın ekmeğine yağ sürmek demek…
Rakip açılacak, açılınca ne olacak? Arkada boşluk verecek. Kanatlar içe girecek, Merkezde ki Recep Niyaz boş kalacak… İkinci devrede Maç içerisinde bunları denedik. Figuiredo’nun mevcut performansından memnunum.
Yavaş yavaş ritim tutuyor lakin, defans bambaşka seviyelere gelmek üzere. Stoper tandemi oturdu diyebiliriz. Halil İbrahim’de ara ara hücumcu oynadı Bir tek Oğuz Yılmaz’da zaman zaman aksamalar yaşasa da o da elinden geleni yaptı.
Rakibi karşılarken saha parselasyonunu iyi yaptığınızda karşınızdakine pas opsiyonundan başka seçenek bırakmazsınız. Sezona 3’lü başladık, 4’lü savunma için de denemeler yapıyoruz. Çok ama çok iyi yoldayız. Bu kadar kısıtlı taktik varyasyonu ile oynanan ligde, opsiyon genişletmek büyük meziyet.
Erol Hoca gelişecek, geliştirecek… Sonuca dayalı son dakikalar oyunu kitlemek için hamleler yapmış olsak bile, her zaman söylemişimdir. ‘’Futbol sonuç oyunudur’’ Önemli olan 3 puan almak. Aldık mı? E o zaman her şey yolunda. Sizce, takım neler başaracak?