?>

Gaziantepspor'un önündeki tek engel, Sumudica sorunu...

Mehmet Demir

4 yıl önce

Dört gözle bitmesini beklediğimiz 2020, neredeyse bitecek ama, giderken bile hala şer devam ediyor. Geçen haftaki hastane yangını, dün sabah ki Elazığ depremi... Yıl içinde olanları saymak bile istemiyoruz artık... Saysak satırlar yetmiyor, hangi birini yazalım... Korona, depremler, çığlar, felaketler, yangınlar... Yılın son yazısı olması nedeniyle, bu kadar şer dolu geçen 2020'nin içerisinde acaba güzellik ne ola ki diye düşünürken, Gaziantepspor-Alanyaspor maçını izliyordum... Maçı izlerken karar verdim... Bu yılın tek güzelliği, olsa olsa Gaziantepspor olur... Bizlere zevk veren, keyif veren, zirveyi zorlayan Gaziantepspor... Gaziantep'e lider gelen Alanyaspor'u 3-1 mağlup edip, hem liderlik koltuğundan ettik, hem de, puanları eşitledik. Geçen hafta da liderlik hesabıyla Gaziantep'e gelen Fenerbahçe'yi yine 3-1 yenip göndererek, liderlikten etmiştik... Maç bu skorla bitince, rakamların güzel tesadüfü ortaya çıktı... 27 Aralık'ta, 27 gol atıp, 27 puana ulaşan, 27 plakalı Gaziantep... Ama asıl dikkat çekici rakam, maçın sonundaki bir istatistikti ki, bu bana göre Gaziantepspor'un başarısının göstergesi... Topla oynama... Gaziantepspor %24 Alanyaspor %76... Bu istatistiğe ben de bir genel lig istatistiği ekleyeyim... Gaziantepspor, Ankaragücü'nün ardından, rakip yarı sahada topla en az oynayan takım... İki istatistiğin açılımına gelecek olursak... Aslında, bu Sumudica'nın genel oyun felsefesini özetliyor. Yani, topu rakibe bırakmak, kazanılan toplarla hücuma olabildiğince hızlı çıkmak ve bulunan pozisyonları yüksek oranda golle sonuçlandırmak... İşin sırrı bu... Dünya futbolunda topa sahip olmak ile oyuna hakim olmak sürekli tartışılıyor. Bir kaç yıl öncesinin Barca'sı, hem topa, hem de oyuna sahip kimliği ile uzay takımı görünümünde iken, bugün topa hala sahipler ama, oyuna artık hakim değiller... Guardiola'nın City'si, Klopp'un Liverpool'u ise tamamen oyuna hakim olma üzerine bir taktikle, futbolda Nirvana'yı yaşatıyorlar... Geçen sezon da sık sık yazmıştım. Sumudica, hiç bir şekilde topu sahip olmak istemeyen bir hoca. Geçen sezon da Gaziantepspor'un oyun tarzı bu idi ama bu kadar başarılı ve etkileyici değildi. Bu sezon, 3 oyuncu bunu tamamen değiştirdi... 1-Maxim 2-Mirallas 3-Dicko... Bunların yanına geçen sezona göre çok daha güçlenen, skora ve oyuna direkt katkı yapan farklı bir Muhammet Demir'i de eklediğimizde, bambaşka bir seviye izliyoruz... Kale ve savunma aynı... Orta alan ve forvet, hızlı hücum üzerine kurgulanmış... Maxim ve Mirallas gibi, top ayaklarına geldiginde efektif kullanma oranı çok yüksek iki orta saha... Forvette her serseri topa koşan, alan, savunmaların en nefret ettiği forvet tipi Dicko... Kasımpaşa maçında, ilk golde penaltıyı alırken, kimsenin takip etmeyeceği topun peşinden gidip penaltıyı aldı... Alanyaspor maçında, 60 metre topu dikine sürükledikten sonra etkili bir vuruş yaparak golü attı. Bu üçlüye Muhammet Demir'de, pivot santrafor görevini kusursuz yaparak, stoperleri sırtında taşıyarak, en önemlisi Dicko'ya alan açarak katkıda bulununca, başarı kaçınılmaz oluyor... Futbolcu bazlı gidiyoruz ama, başarının gerçek mimari elbette Sumudica... Geçen sezon çok eleştirdik, yerdik... Bu sezon ise alkışlıyoruz... Dünyada 3-5-2'yi kullanan hoca kalmazken, kendisi bu sistemde ısrar ederek ve sisteme uygun futbolcular bularak, başarıyı yakaladı... Süper Lig'de bir çok maçı takip eden futbolsever olarak alınan skorlardan bağımsız söylüyorum, Gaziantepspor şu anda bu ligin üzerinde futbol oynuyor. Umarım böyle devam eder... Bu kadar güzelliğin içerisinde, tek bir belirsizlik var, o da yönetim-Sumudica anlaşmazlığı... Romen hoca, Rüştü'nü ispat etmenin gururu ile, "Sözleşmem yıl sonu bitiyor, bana teklifler var, hem de öyle teklifler ki... Yönetim elini çabuk tutsun" diye mesaj gönderiyor. Haklı... Başkan Büyükekşi ise, "Mart-Nisan alında oturur, konuşuruz" diyerek, işi sürüncemede bırakıyor. Haksız... Gaziantepspor yönetimi, devre arasını beklemeden, Sumudica ile bir an önce masaya oturup, anlaşmanın yollarını aramalı. Yoksa, bu iş sürüncemede bırakılırsa, takım zarar görür, kent zarar görür... Öyle bir şey olursa da, fatura Başkan Büyükekşi ve yönetime çıkar, benden söylemesi...
YAZARIN DİĞER YAZILARI