Koronada 2.dalganın PİK yaptığı günleri yaşıyoruz. Vaka sayıları inanılmaz boyutta. Günlük, hasta, kayıp, entübe sayısı öyle bir noktaya ulaştı ki, korkunun da ötesine geçti. Ülkemiz için durum ne kadar vahimse, Gaziantep için çok daha ötesi... Hayat Eve Sığar uygulamasında gördüğümüz üzere, Gaziantep'in her noktası kıpkırmızı.  Sağımız, solumuz, etrafımız herkes koronaya yakalanmış durumda. Panik havasını iliklerimize kadar hissediyor ve yaşıyoruz... Durum böyle olunca, doğal olarak yasaklar yeniden hayatımıza girdi. Başa döndük dersek abartmış olmayız sanırım... Şimdilik, kısmi ve belli saatler içinde kısıtlamalar var ama, bu gidişle belli ki çok daha ağır kısıtlamalar gelecek... Toplum olarak tedbir, temizlik ve sosyal mesafeye uymaktan başka çaremiz yok. Mevcut şartlarda koronaya yakalanıp, hastalığı ağır geçiren kişilerin Allah yardımcısı olsun. Hastaneler dolu yatacak yer yok, yeterli takip yok, filyasyon yok...  Tedavi şekli ayrı bir dert.... Verilen ve çok fazla şikayet gelen ağır ilaçlar... Gidişata göre, bu hastalıktan kaçış yok gibi görünse de, kurallara harfiyen uyup, kişisel temizlik ve sosyal mesafeye dikkat etmek şu anda bireysel anlamda yapabileceğimiz olmazsa olmazlarımız... Vaka sayısında Türkiye'de ilk 10 il içerisinde yer alan Gaziantep'in, yaşadığı sağlıkla ilgili sorunları 2-3 hafta boyunca yazdık durduk... Yetkilileri göreve çağırdık, risk alın, çözüm bulun dedik... Son bir haftada bu bağlamda bir kaç önemli gelişme yaşandı. Öncelikle sağlıktaki atamaların yüzde 90 oranında onaylanması, ardından da bazı milletvekillerinin girişimlerde bulunması bir umut ışığı oldu. MHP Milletvekili Sermet Atay bu konularda çoktandır yüksek sesle haykırıyor, yanlışları dile getiriyordu. Ak Parti Milletvekili Nejat Koçer ve CHP Milletvekili İrfan Kaplan da sağlıktaki sorunlarla ilgili Sağlık Bakanı Fahrettin Koca nezdinde girişimlerde bulundu. Bakan Koca da, kendisine iletilen sorunların ardından, Gaziantep İl Sağlık Müdürü Dr. Ümit Mutlu Tiryaki ile görüşme yapıp, sorunların acil çözümü için harekete geçti. İnşallah bu çalışmalar sözde kalmaz, karşılık bulur.  XXX MEHMET BÜYÜKEKŞİ VE GAZİANTEP FK Bu hafta sporla ilgili yazacaklarım, söyleyeceklerim de var... Çoktandır yazmıyordum... Pandemi nedeniyle, kulüplerin ciddi bir gelir kaybı yaşadığı ortada Sponsorluk, tribün, loca gelirlerini geçtim, en önemli sorun yayıncı kuruluş ile yaşanan sıkıntı. Yayıncı kuruluşun döviz kurunu sabitlemesinin ardından, kendi kafasına göre fiyat düşürüp, aylarca ödeme yapmaması, özellikle Anadolu kulüplerini büyük sıkıntıya düşürdü. Bu bağlamda Gaziantep FK'nın da maddi anlamda zorlandığı bir gerçek. İşte bu ortamda, Kulüp Başkanı Mehmet Büyükekşi hafta içinde Vali Davut Gül, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve STK Başkanları ile basın toplantısı yapıp, kulübe destek olunması çağrısında yaptı. Vali Gül, 130 milyon TL paraya ihtiyaç olduğunu açıkladı. Bu konuda bir kaç kelam edelim... 1-Mehmet Büyükekşi aylardır "Bıraktım, bırakacağım" deyip duruyor. Ne bıraktığı var, ne de bırakacağı... Son toplantıya katılanlara göre bu kez kesin kararlı bırakmakta... Devre arasında bir değişim beklentisi yüksek... 2-Bırakacağım kelimesinin bu kadar dillendirilmesi doğru değil. Bırakacaksan bırakırsın gidersin. Her ne kadar bu kentin sahibi yok diyorsakta, Gaziantep FK'ya sahip çıkacak sayısız insan var... 3-Bahsi edilen 130 milyon TL büyük rakam gibi gözükse de, Gaziantep FK gibi süper ligde mücadele eden takımlar için çok büyük paralar olmasa gerek. Bir galibiyetin 4 milyona yakın para ettiği ortamda, 130 milyon TL olmazsa batarız-biteriz sözlerini çok abartılı bulduğumu belirtmek istiyorum. Mahmood Coffe'nin forma reklamını bile kabul etmeyecek durumdan, bir anda 130 milyon TL olmazsa Süper Ligde barınamayız laflarına geliyorsak, burada bir yanlışlık var demektir. 4-Gaziantep FK'da başkanlık yapmanın, yöneticilik yapmanın bir bedeli olmalı. Merak ediyorum, Başkan bu takıma cebinden ne kadar para verdi? Merak ediyorum, yönetim kurulu üyeleri bu takıma ceplerinden ne kadar para verdi? Elbette içlerinde elini cebine atan, para veren, forma alan, loca alan yöneticiler var. Ama, saysan 3-4 kişi etmez... 5-Yönetim kurulu üyelerinin çoğunluğu para verme konusunda bu kadar cimriyken, her zaman olduğu gibi yine aynı isimlerin kapısı çalınacak, "Destek ol" denilecek... Vali Gül'ün de dediği gibi, yine aynı isimlere gidilecek. Okul yapılacak aynı isimler, hayır işlenecek aynı isimler, emniyete, jandarmaya araç alınacak aynı isimler. Cami, sosyal tesis yaptırılacak aynı isimler...  6-Benim naçizane önerim, daha geçen sezon 10 bin 10 bin forma satın alan aynı isimlere bir kez daha destek olun diye gidileceğine, kongreye gidin. Mehmet Büyükekşi bırakacaksa- ki bırakacak gibi görünüyor- devre arası bile beklenmeden kongre kararı alınmalı. Yönetime her girene, adı, konumu ne olursa olsun 3-5 milyon para verme zorunluğu getirilmeli. İşte çözüm... 7-Yönetim boşluğunun bu kadar yaşandığı, daha doğrusu yönetimin olmadığı bir ortamda, tam tersine çok başarılı bir futbol takımı var. Ligin tepesini zorlayan ve ilk 7-8 içerisinde yer alacağına inandığım Gaziantep FK, yönetim boşluğuna rağmen, sportif açıdan alkışı hak ediyor... Allah'tan sahadan başarılı sonuçlar geliyor, yoksa şu anda bambaşka şeyler konuşuluyor olabilirdik...