Manavgat ilçesi Sevinç Mahallesi'nden yaklaşık 30 kilometre ileride dağlık bir alanda ilkel şartlarda yaşayan Remzi Solak, alevlerin evini sarması sonrasında bölgede görev yapan AFAD ekiplerince alınarak Manavgat Devlet Hastanesi'ne getirildi.
Solak, hastanede ayakta tedavisi yapıldıktan sonra Antalya'da yangında zarar gören vatandaşların konakladığı yurda bırakıldı. Solak'a yangın sonrasında bölgeye giden yakınları bir türlü ulaşamadı.
Yurtta olduğu öğrenildi
Yakınları ormanlık alan içerisinde yaptıkları aramadan da bir sonuç elde edemeyince durumu jandarma ekiplerine bildirdi. Ekipler önce hastaneye giderek Solak'ın kaydının olup olmadığına baktı. Burada yapılan araştırmada adamın, yurtta olduğunu öğrenen ekipler durumu yakınlarına haber verdi.
Karşılarında görünce gözyaşlarını tutamadılar
Durumu haber alan Solak'ın halasının oğlu Mehmet Tunç ve kızı Emine Doğan, hemen yurda gelerek Solak'ı kaldığı odada ziyaret etti. Günlerdir orman yangınında yanarak hayatını kaybettiğini düşündükleri Solak'ı karşılarında gören her iki isim de gözyaşlarını tutamadı. Solak'ın da akrabalarının kendisine ulaşmasından ötürü mutlu olduğu görüldü. Yangında her iki ailenin de evlerinin yandığı öğrenildi. Evleri yanan aile, devletin kendilerine bir konteyner vermesi durumunda mahallelerine geri dönebileceklerini belirtti.
“Şu anda benim dönebilecek yerim yok”
Yangın sonrasına yaşadığı korku dolu anları anlatan Remzi Solak, “Ben biraz yangını izledim. Sonra benim eve kadar alevler geldi. Alevler yaklaşmıştı. Yanacağını biliyordum. Beni oradan iki kişi aldı. Hastaneye götürdü. Acilden de buraya getirdiler. İki kardeşim var. Onlara da ne olduğunu bilmiyorum. Ne olduğundan haberim yok. Şu anda benim dönebilecek yerim yok. Evimin yapılmasını istiyorum. Yanan evimi görmek istemiyorum” dedi.
Yapılan araştırmada, Solak'ın kardeşlerinin durumunun iyi olduğu öğrenildi.
“Biz yandığını düşündük”
Yeğenine kavuşan Mehmet Tunç ise, “Ben Bucakşıhlar'da oturuyorum. Köylerimiz ayrı. Yeğenim evde yalnızdı, kardeşleri keçilerin başındaydı. Biz de yangın gelince evi bıraktık. 10 dakika içerisinde yanmış. Biz aradık ama ulaşamadık. Bana kayıp olduğunun bilgisi 3-4 gün sonra geldi. Geldik bulduk. Biz yandığını düşündük. Biz ormanda kaçarken yandığını düşündük. Şimdi ne yapacağımızı bilmiyoruz. Hem yeğenimin hem de bizim evimiz yandı” sözlerine yer verdi.
Ertuğrul Gün - Arif Kaplan