İstanbul
Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği'nden (TAYSAD) yapılan açıklamaya göre, TAYSAD 2021 yılı için devreye aldığı "Ar-Ge Yetkinlik Gelişim Programı" altındaki ilk etkinliğini Türkiye’nin Otomobil Girişim Grubu (TOGG) ile gerçekleştirdi.
TAYSAD üyelerinin, yakın geleceğin elektrikli araçlar dünyasıyla daha sağlıklı entegrasyonu için hedeflenen çalışmalar kapsamında düzenlenen online etkinlikte, "Küresel ve Türkiye Mobilite Ekosistemi Geleceği" konusu ele alındı.
TOGG Üst Yöneticisi Gürcan Karakaş ve TAYSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kemal Yazıcı’nın sunumları eşliğinde gerçekleşen online buluşmada, ilk olarak dünyada ve Türkiye’de elektrikli araçların geldiği mevcut durum ve yakın gelecek öngörüleri masaya yatırıldı. Üst düzey yönetici ve Ar-Ge bölüm yöneticilerinden oluşan 300 kişinin online takip ettiği etkinlikte, TOGG projesinin geldiği nokta ile TAYSAD’ın "Yeni Teknolojiler Yol Haritası" açıklandı.
Açıklamada sunumdaki görüşlerine yer verilen Karakaş, tüm dünyada oyunun kurallarının değiştiğini ve otomobilin hem hızlı hem de akıllı bir cihaza dönüştüğünü belirtti.
Karakaş otomotivin geleceğini rakamsal ifadelerle özetleyerek, "Klasik anlamda bugünkü üretilen otomobillerin karlılığı ve ölçek ekonomi içerisindeki adetleri de düşüyor. Özellikle yeni teknoloji ve mobiliteden kaynaklanan gelirlerin, çift basamaklı karlılık getirdiğini ve hızla büyümekte olduğunu görüyoruz. Gerek 150 sene önce yolculuğa çıkmış olsun gerek yeni çıkmış olsun tüm üreticilerin, bu karlı alanlara yönelmeleri gerektiğini görüyoruz. Bu yeni alandaki faaliyetler çok boyutlu olarak bir şirketin tek başına kontrol edeceği çerçevenin dışındadır. Bu durum, artık işbirliğine daha açık ve kullanıcı odaklı organizasyonların başarılı olacağını bize gösteriyor. Gelecekte büyük ve çok parası olanlar değil, çevik olabilenlerin başarılı olacağını görüyoruz." ifadelerini kullandı.
"Türkiye mobilite sisteminin çekirdeğini oluşturmak istiyoruz"
Türkiye’nin otomobili projesine de değinen Karakaş, şunları aktardı:
“Her şeyden önce iki hedefimiz var. Fikri ve sınai mülkiyet hakları tamamen ülkemize ait, küresel bir marka ortaya çıkarmak istiyoruz. Temel bileşenlerinde yeni nesil teknolojinin olması, bir dönüştürmeden ziyade tamamen doğuştan elektrikli ve akıllı bir cihaz olarak tasarlanması, küresel rekabet edebilir olması hedefimiz. Otomobil dünyası tüketici elektroniğinden sonra en yüksek küresel rekabeti olan sektör. Planlarımız doğrultusunda Avrupa’da klasik üretici olmayan, bizim gibi yeni nesil kurulmuş şirketlerden ortaya çıkan ilk SUV üreticisi olacağız. İkinci olarak da Türkiye mobilite sisteminin çekirdeğini oluşturmak istiyoruz. Klasik otomobil dünyası, üretim konseptiyle başlar ve satışla son bulur. Bizim de burada başlıyor fakat akıllı, empatik, bağlantılı, otonom ve paylaşımlı olmasını başardığımız takdirde yeni dünyalara kapılar aralanıyor. Kullanıcı odaklı mobilite yaklaşımı bizim felsefemizdir."
TOGG’un yerli iş ortaklarının yüzde 75’i TAYSAD üyesi
TAYSAD ile olan iş birliği çalışmalarına da değinen Karakaş, "İş ortaklarımızın yüzde 75’i Türkiye’den ve çoğunluğu TAYSAD üyelerinden oluşan kuruluşlar, yüzde 25 oranında ise yurt dışı kaynaklı kuruluşlarla tedarik altyapımızı sağladık. 2023’te üretim başlangıcında yüzde 51 yerlilik oranında olacağız. Bunu 2025’in sonunda yüzde 68’e yükselteceğimize inanıyoruz. Bu rakamın, diğer binek araçlarda yüzde 30 ile 62 arasında olduğunu görüyoruz. TAYSAD üyelerinin takipçi değil, öncü olarak, yazılımla, elektronik dünyasıyla, alanındaki startuplarla ve diğer üyelerle hızlı bir şekilde yeni iş birlikleri organize etmeleri gerekiyor. Üründen ziyade fikir ve çözüm üretmeyi ileriki dönemde gerçekleştirmemiz lazım." açıklamasında bulundu.
TAYSAD’ın yeni teknolojiler yol haritası
TAYSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kemal Yazıcı ise otomotiv tedarik endüstrisini bekleyen süreçleri hatırlatarak şu açıklamalarda bulundu:
"2050’de karbon nötr bir dünya hedefleniyor ve bu konuda elektrifikasyon önem arz ediyor. İçten yanmalı motorların oranının 2030 yılında yüzde 50 seviyesine ve 2035’te ise yüzde 40’ların da altına ineceğini söyleyebiliriz. Otonom seviye 3 ve 4 araçların oranı 2030 yılında yüzde 15’lere varacak. Otonom sürüş için gerekli yazılımlara tedarik sanayi olarak hazır olmamız gerekiyor. Bugün konvansiyonel araçlar için üretilen parçaların toplam üretilen parçalara oranı yüzde 85 seviyelerindeyken bu oran 2030 yılına gelindiğinde yüzde 40-45’e düşecektir. Yani tedarik sanayi eğer değişemezse iş kaybedecek ve belki kapanma tehlikesi ile karşı karşıya kalacaktır. Tedarik sanayi olarak, yeni teknolojilere; lisans veya ortaklık yoluyla teknoloji transferi yaparak veya yerli Ar-Ge çalışmalarıyla sahip olabiliriz ve her iki yolu da aynı anda denemeliyiz."
TAYSAD Yeni Teknolojiler Yol Haritası’na da değinen Yazıcı, "2030 vizyonumuz kapsamında; Türk otomotiv tedarik sanayini küresel otomotiv pazarında tasarım, teknoloji ve tedarik gücüyle, küresel üretimde ilk 10’a taşımayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda 'Yeni Teknolojiler', 'İhracat Artışı', 'Rekabetçi Tedarik Sanayi' ve 'Güçlü Dernek' olmak kaydıyla 4 ana başlık belirledik. 2021 için bu başlıklar altında detay planlar hazırladık." ifadelerini kullandı.
2021 yılı planları ve "Ar-Ge Yetkinlik Gelişim Programı"
Detay planlar kapsamında, TAYSAD’ın 2021 Yeni Teknoloji Planı ve Ar-Ge Yetkinlik Gelişim Programı’ndan da bahseden Yazıcı, şunları ifade etti:
"İlk olarak OEM beklentilerini anlamak üzere TOGG CEO’su Gürcan Karakaş ile bir araya geldik. Bu etkinliği diğer OEM CEO’ları ve yöneticileriyle de tekrarlamak istiyoruz. İş birliği ve teşvik mekanizması konusunda da teknolojiye nasıl ulaşacağımıza dair yeni parça ve sistemler için hükumet tarafında ilgili bakanlıklarla konuşmak istiyoruz. Ar-Ge Yetkinlik Gelişim Programı altında eğitimler, teknoloji sunumları ve teknoloji ziyaretleri gerçekleştireceğiz. Bu kapsamda teknoloji yol haritası nedir, nasıl olur? İnovasyon kültürü nedir? 2050 karbon hedefiyle ilişkili önümüzde ihracata engel olarak karşımıza çıkan konulara karşı nasıl hazırlık yapacağız?
Bu soruların cevaplarıyla birlikte Ar-Ge, proje yönetimi, Ar-Ge altyapıları, elektrik ve otonom araçlara yönelik sistemler gibi konuları ele alıyoruz. Alanında uzman kişileri yıl içerisinde üyelerimizle bir araya getirmek, startuplarla üyelerimizi buluşturmak, OEM’ler için teknoloji günleri yaparak onlara kabiliyetlerimizi hem mali hem teknolojik açıdan endirekt sunmayı hedefliyoruz. Yine bu yıl içerisinde Ar-Ge stratejilerinden inovasyon yönetimine, parça tasarımlarından sanal-fiziksel test yorumlamalarına kadar birçok konuyu kapsayan 19 günlük bir eğitim programı düzenleyeceğiz."