Ankara
Teknolojinin ve teknolojik gelişmelerin günlük hayata etki ettiği alanlardan biri olan tekno müzik, özellikle gençler arasında popülaritesini hızla artırıyor.
1980'lerin başında ABD'nin Detroit şehrinde doğan tekno müzikte, DJ'ler yumuşak ve hissedilmeyen geçişlerle farklı müzikleri ve tınıları karıştırarak dinleyicilere sunuyor, kendi karakterlerine sahip yeni ses sekansları yaratıyor.
Dünyada takipçileri hızla artan Sonar, Tauron Nowa, Burning Man, Tomorrowland, TimeWarp, Berlin Atonal, Exterama Outdoor gibi festivallerle yüz binlerce gence ulaşan tekno müzik, dünyada olduğu gibi Türkiye'de de "modern ve ilerici" anlayışı nedeniyle genç nesil tarafından tercih ediliyor.
Türkiye'de tekno müzik denilince akla gelen DJ'ler arasında yer alan ve ülkesini dünya sahnelerinde temsil edecek gençler yetiştiren Sezer Uysal, kariyerine ve bu müzik türüne ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
İyi bir rock ve metal müzik dinleyicisi olan babası sayesinde müziğe ilgisinin küçük yaşlarda başladığını anlatan Uysal, iyi ve kaliteli müzik dinleyerek büyüdüğünü söyledi.
Zaman içinde kendisini daha çok cezbeden elektronik müziğe yöneldiğini belirten Uysal, "İnternet üzerinden çeşitli programları indirdim. Bunların nasıl kullanıldığını, müziklerin nasıl yapıldığını öğrendim. Devamlı çalıştım ve kendimi geliştirdim. Bu alanda başarılı olacağımı söyleyen içimdeki sese hep inandım. Ailem de bana hep destek oldu." dedi.
Uysal, yeterince hazır hissettiğinde bir kulüpte DJ'lik yapmaya başladığını, yurt dışında yaşadığı dönemde bu alandaki vizyonunun daha da arttığını kaydederek, "Hedeflediğim noktaya geldim diyebilirim." ifadesini kullandı.
"Şu an tekno müzik en çok dinlenilen tarzlar arasında"
Yaptığı müziğin gençlerden ilgi görmesinden duyduğu mutluluğu dile getiren Uysal, "İnternet çağındayız ve bu çağın tamamen trend belirleyici bir özelliği var. Ne trendse bütün gençlik onu dinliyor. Şu an tekno müzik, en çok dinlenilen tarzlar arasında. Çaldığım müziklerin insanlar tarafından anlaşılabilmesi, dinlenilmesi, çaldığım bütün etkinliklere birçok dinleyicinin gelmesi çok güzel." diye konuştu.
Uysal, aralarında Almanya, Hollanda, Japonya, Tayland'ın da yer aldığı birçok ülkede performans sergilediğini, son birkaç senedir Türkiye'de de yurt dışındaki dinleyici profiline ulaşıldığını vurguladı.
Son yıllarda hem müzikte hem de dünyada değişimlerin yaşandığına işaret eden Uysal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim aldığımız yol gayet iyi. Artık ülkemizde de dünyaca ünlü DJ'ler gelip çalabiliyor, dünyaca ünlü festivallerin ayakları burada yapılabiliyor. Tüm bunlar bizim buradaki dinleyicilerimizin de kendini geliştirmesini sağladı. Yurt dışında gittiğim festival ile burada çaldığım festival arasında çok fark bulamıyorum. Yurt dışındakiler sadece bir adım önde. Türkiye olarak bizim de bunu yakalayabileceğimizi düşünüyorum."
Uysal, yurt dışında katıldığı festivaller ve çaldığı kulüplerde çok iyi dönüşler aldığını da belirtti. Belçika'daki Exterama Outdoor ve Almanya'daki TimeWarp festivallerinde sahneye çıkmayı hayal ettiğini dile getiren Uysal, "Bunlar tarzıma uygun festivaller. Tabii dünyada güzel müzik yapılan birçok festival var. Ama tarzıma uygunluğu nedeniyle benim en sevdiklerim bunlar." dedi.
Türk gençleri dünya sahneleri için yetiştiriliyor
Uysal, Türkiye'nin önemli DJ'leri Mahmut Orhan ve Aytaç Kart ile kurdukları Sibourne Music Academy'de dünya sahnesinde yer alacak gençler yetiştirmeyi amaçladıklarını söyledi.
Bilginin paylaştıkça arttığına inandığını, bildiklerini başkalarına öğretmenin kendisini mutlu ettiğini anlatan Uysal, şunları kaydetti:
"Sürekli mentorluğunu yaptığım çok güzel arkadaşlarım, kardeşlerim var. Sibourne Music Academy projesiyle imkanı olmayan, bu tür müziğe gönül vermiş kardeşlerimize destek olmak istedik. Çok ilgi gören bu proje kapsamında yaklaşık 15 DJ adayımız var, oldukça iyi bir şekilde hazırlanıyorlar. Eminim ki belli bir zaman sonra bizi de geçecekler. Ben her zaman arkamızdan gelen neslin bizden daha iyi olmasını isterim. Çünkü yaptığımız sadece tek taraflı bir olay değil, bu müziğin gelişmesine de fayda sağlıyor. Hem müzik hem de kültürel olarak daha farklı bir seviyeye geliyoruz."