Partisinin olağan MYK toplantısı öncesi basın toplantısı düzenleyen TDP Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, asgari ücret görüşmelerini değerlendirdi. Sarıgül, “Asgari ücret görüşmeleri devam ediyor. Bugün belli olacağı söyleniyor. Ama herkes biliyor ki asgari ücreti bu görüşmeler değil, sadece ve sadece cumhurbaşkanı belirlemektedir. Bu kararın önceden alındığı, yapılan görüşmelerin kamuoyunu ve işçileri bu karara hazırlamak olduğu anlaşılıyor. Sızdırılan rakamlar ve verilen beyanlar bunun hazırlığıdır” ifadelerini kullandı.Siyasi partilerin asgari ücret konusunu siyaset malzemesi haline getirmemesi gerektiğini vurgulayan Sarıgül, “Asgari ücretin normalleşmesine, ucuzlamasına sebebiyet vermektedir. Siyasi partileri asgari ücret üzerinden siyaset yapmamaya davet ediyorum. Partilere düşen görev rakam yarışına girmek değil, sendikal hak ve özgürlükleri geliştirmektir” diye konuştu.
"Siyasi muhataplarımız devlet memurları değil siyasilerdir”
TDP olarak siyasetin dilini ve yapılış şeklini değiştirmek için yola çıktıklarını belirten Genel Başkan Sarıgül, “Devlet kurumlarında 657 sayılı Kanun'a görev yapan memurlarımız, hiçbir zaman siyasi demeç vermemelidir. Siyasetçiler de devlet kurumlarını ve memurlarını hedef alıcı açıklamalar yapmamalıdır. Siyasetçinin muhatabı devlet memurları değildir, onların muhatabı siyasilerdir. Memurlarımız bizim başımızın tacıdır. Siyasi muhataplarımız devlet memurları değil siyasilerdir” açıklamasında bulundu.
Erken seçim çağrıları hakkında da değerlendirmede bulunan Sarıgül şunları kaydetti:
“Biz TDP olarak mayıs ayından sonra yapılacak her seçime hazırız ama TDP, sorumluluğunun bilincinde olan bir partidir. Ülkemizde büyük sorunlar olsun, büyük sıkıntılar olsun yarın sabah seçim olsun da biz iktidara gelelim anlayışında olan bir parti değiliz. Biz seçimlerin normal zamanında yapılmasını isteriz. Niye biliyor musunuz? İktidar mazeret üretmesin diye. Biz şu anda erken seçim dersek iktidar buna mazeret üretebilir. O yüzden seçimlerin zamanında yapılması TDP'nin ana görüşüdür.”
Huzeyfe Tarık Yaman - İbrahim Çakmak