Ankara
Kovid-19 salgını sonrası arz ve tedarik sıkıntılarının baş gösterdiği, küresel ekonomilerin yüksek enflasyonla mücadele ettiği bir dönemde patlak veren Rusya-Ukrayna Savaşı sonucunda, petrol piyasası çalkantılı bir dönem içine girdi.
Rusya'nın savaş gelirini baltalamak isteyen Batılı ülkeler, dünyanın ikinci en büyük petrol üreticisi Rusya'nın petrol ve gaz ihracatını ağır ekonomik yaptırımlara maruz bıraktı.
Batı ülkelerinin Rusya'ya yönelik yaptırımları ve Rusya'dan gelecek karşı adımların küresel arz tedarikini sekteye uğratacağı endişeleri küresel petrol piyasalarını tedirgin ederken, bu durum petrol fiyatlarının rekor seviyelere ulaşmasına neden oldu.
Uluslararası referans olarak kabul edilen Brent türü petrolün varil fiyatı geçen yıl 7 Mart'ta 139,13 dolara kadar çıktı ve Temmuz 2008'den bu yana en yüksek seviyeyi gördü.
Brent petrolün varil fiyatı, savaşın başlamasından önceki gün olan 23 Şubat 2022'de ise en yüksek 98,71 dolar seviyesinden işlem görmüştü.
Ancak, yılın ilk yarısında rekor yükseliş kaydeden Brent petrolün varil fiyatı, küresel piyasalarda artan talep endişelerinin arz endişelerinin önüne geçmesiyle yılın ikinci yarısında geri çekildi. Brent petrolün varil fiyatı 9 Aralık 2022'de 75,64 dolara kadar geriledi.
Yaptırım kararları ve arz endişeleri
Geçen yıl 24 Şubat'ta başlayan savaşta Rusya'ya en büyük tepki Avrupa Birliği (AB) ve G7 ülkelerinden geldi.
Rusya'ya yönelik geniş bir yelpazede yüzlerce yaptırımı uygulamaya koyan AB, 6. yaptırım paketi kapsamında 3 Haziran 2022'de Rus ham petrolü ve petrol ürünlerine ambargo kararı aldı. Geçiş sürecinin ardından AB ülkeleri Rusya'dan deniz yoluyla ham petrol ithalatını 5 Aralık 2022'de, rafine petrol ürünleri ithalatını da 5 Şubat'ta durdurdu.
AB ülkeleri Rusya-Ukrayna Savaşı'nın başladığı şubat ayının hemen öncesinde, Ocak 2022'de Rusya'dan günlük ortalama 2,4 milyon varil ham petrol ithal ederken, bu rakam ham petrol yaptırımlarının devreye girdiği Aralık 2022'de 1 milyon varile, ardından bu yılın ocak ayında 600 bin varile kadar geriledi.
Ocak 2022'de günlük 1,5 milyon varil petrol olan petrol ürünleri ithalatı ise Aralık 2022'de günlük 1,2 milyon varil, ocak ayında ise yaklaşık günlük 700 bin varil oldu.
Moskova'nın gelir akışı üzerindeki baskıyı daha da artırmayı amaçlayan AB, G7 ülkeleriyle bu dönemde, tavan fiyat uygulamasını da devreye aldı. Bu kapsamda, 5 Aralık 2022'de Rusya'dan 3. ülkelere deniz yoluyla taşınan ham petrole varil başına 60 dolar tavan fiyat uygulaması, 5 Şubat'tan itibaren de dizel gibi birinci sınıf Rus petrol ürünlerine varil başına 100 dolar, fuel-oil (sıvı yakıt) gibi ürünlere de varil başına 45 dolar tavan fiyat getirildi.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), geçen ay yayımlanan petrol raporunda, AB yaptırımlarının Rusya'nın petrol endüstrisine kapsamlı bir etkisi olup olmayacağı konusunun henüz net olmadığının altını çizerek, bu yılın ilk çeyreğinde yaklaşık 1 milyon varil civarında Rus petrolünün yaptırımlar nedeniyle piyasadan çekileceği tahmininde bulundu.
ABD'nin ve Avrupa ülkelerinin Rusya'ya karşı açıkladığı ekonomik yaptırımlar sonrası Shell, bp, Totalenergies, ExxonMobil, Eni ve Equinor gibi pek çok petrol devi peş peşe Rusya'daki yatırımlarından çekilme kararı aldı.
Arz yetersizliğine karşı çözüm arayışında stratejik rezervler devreye girdi
Rekor seviyelere çıkan ve ekonomileri olumsuz etkileyen petrol fiyatlarına karşı önlem almaya çalışan dünyanın en büyük petrol üreticisi ABD de geçen yıl martta ülkenin stratejik petrol rezervlerinden toplam 180 milyon varil ham petrolü piyasaya sunacağını açıkladı.
ABD'nin bu hamlesiyle petrol fiyatlarındaki yükseliş geçici de olsa kısıtlandı, ancak ülkenin acil durumlar için stoklanan stratejik ham petrol rezervlerinden ciddi miktarlarda petrol stokunu kullanıma açması tartışmaları da beraberinde getirdi.
Buna karşın bu satışlarına devam eden ABD'nin stratejik petrol rezervleri Aralık 1983'ten bu yana en düşük seviyeye geriledi.
IEA üyesi ülkeler de Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle küresel petrol piyasalarında tedarik sıkıntısı yaşanmayacağına yönelik güvence vermek amacıyla acil durum rezervlerindeki bir miktar petrolü kullanıma açmıştı.
Diğer yandan, ABD başta olmak üzere bazı Batılı devletlerin arz yetersizliğine çözüm olarak OPEC+ grubuna üretim artışı konusunda yaptığı baskı da sonuçsuz kaldı. OPEC+ grubu, Çin'deki Kovid-19 salgını kaynaklı talep düşüşünü gerekçe göstererek Ekim 2022'den itibarıyla günlük 2 milyon varil arz kesintisine gitti.
Rusya'nın karşı adımları gecikmedi
Batı ülkeleri teker teker yaptırım kararlarını uygulamaya koyarken, Rusya ise yaptırımlara tepki olarak fiyat sınırlamasına uyan ülke ve şirketlere petrol satışına 1 Şubat itibarıyla yasak getirdi.
Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, 10 Şubat'ta da ülkesinin mart ayından itibaren ham petrol üretimini günlük 500 bin varil azaltacağını duyurdu.
Takip eden günlerde ise Rusya'nın bu yıl petrol ihracatının çoğunu yaptırım uygulamayan ülkelere yapılacağını açıklayan Novak, Rusya'nın ham petrol ve kondensat ihracatının yüzde 80'ini, rafine ürün ihracatının ise yüzde 75'ini "dost" ülkelere yapmayı planladığını ifade etti.
Novak, geçen yıl yaptırımlara karşın Rus petrol ihracatının yüzde 7,5 büyüyerek yaklaşık günlük 4,9 milyon varil seviyesine ulaştığı, ham petrol ve petrol ürünleri üretiminin 2022'de günlük 10,75 milyon varil olarak gerçekleştiği bilgisini paylaştı.
IEA verilerine göre, Rusya 2021'de günlük toplam 10,5 milyon varil ham petrol ve petrol ürünleri üretmişti.
Çin ve Hindistan'ın ağırlığı artıyor
Batılı ülkelerin söz konusu yaptırımları ve Rusya'nın karşı adımları küresel petrol piyasasında ticaret rotalarında da değişikliğe yol açtı.
AB, Rusya'dan boşalan yeri Orta Doğu, Batı Afrika, Norveç, Brezilya ve Guyana gibi diğer petrol üretici ülkeleriyle yaptığı yeni ithalat anlaşmalarıyla doldurmaya çalışırken, AB ülkeleri gibi geleneksel pazarlarını kaybeden Rusya ise petrol ihracatını başta Çin ve Hindistan olmak üzere Asya pazarlarındaki ham petrol bağımlılığı yüksek ülkelere yönlendirdi.
IEA'nın son yayımlanan aylık petrol piyasası raporuna göre, Hindistan'ın Rusya'dan geçen yılki ham petrol ithalatı günlük ortalama 900 bin varilken, ocakta tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 1,6 milyon varile yükseldi. Çin ise geçen yıl günlük ortalama 1,9 milyon varil ithal ederken, ocakta bu rakam 2,3 milyon varile kadar çıktı.