İstanbul
Qua Granite'nin 5-6 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilecek olan halka arzına ilişkin detaylar, Qua Granite ve İnfo Yatırım tarafından çevrim içi düzenlenen basın toplantısında kamuoyuyla paylaşıldı.
Toplantıda konuşan Qua Granite Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ercan, halk arz süreçlerine ilişkin şunları söyledi:
"Halka arz sonrasında şirketin yüzde 20’si BİST Yıldız Pazar’da işlem görmeye başlayacak. Halka arz sonrası şirketin piyasa değeri yaklaşık 2 milyar TL olacak. Bu veriler doğrultusunda Qua Granite, son 3 yılda halka arz edilen şirketlerin en büyüğü olarak Borsa’ya gelecek. Finansal olarak aslında çok güçlü tablolarımız var. Fakat kendimizi yeni yatırımlarla ilgili daha da güçlendirmek için hem halka arzımızı yapıyoruz, hem de kendimizi güçlendiriyoruz. Türkiye büyük bir pazar, genç nüfusumuz geliştikçe yeni ihtiyaçlar artıyor ve inşaat pazarı ne olursa olsun gelişim içerisinde. Genç nüfusu sayesinde Türkiye ciddi bir üretici." dedi.
"Yatırımcıları yatırımımıza ortak olmaya davet ediyoruz"
Ercan, halka arzda sermaye artırımı yoluyla elde edilecek yaklaşık 247 milyon TL’lik kaynağın önemli bir kısmının halihazırda devam eden kapasite artırımına yönelik yatırımın finansmanında kullanılacağını vurguladı.
Halka arzın ardından şirketin bir yıl süreyle bedelli sermaye artırımı, kendisinin de 6 ay süreyle hisse satışı yapmayacağı taahhüdünde bulunduklarını belirten Ercan, "Türkiye’nin yedi bölgesine yayılmış bayi ağıyla güçlü bir dağıtım kanalına sahibiz. Artan talep ihtiyacını karşılamak için 2020 yılı sonunda yıllık 22,5 milyon metrekare kapasiteli üç yeni üretim hattının yatırımına başladık. Bu yatırımı 2021 ve 2022 yıllarında kademeli olarak tamamlamayı planlıyoruz. Yani yatırıma başlamak için halka arzı beklemedik. Halka arzda yatırımcıları yatırımımıza ortak olmaya davet ediyoruz." diye konuştu.
Qua Granite’in "çok çeşitlilik" kuralıyla oluşturulan ürün portföyü ile 60’ın üzerinde ülkeye ihracat yaptığını belirten Ercan, salgının hızlı tedariki çok daha önemli hale getirdiğini, Türkiye’nin de bu konuda hem coğrafi hem de üretim kabiliyeti açısından üstünlüğü olduğunu söyledi.
"Türkiye tedarikte doğru ülke olduğunu ispatladı"
Ali Ercan, Türkiye’nin operasyonel gücüyle çok hızlı hareket edebildiğini dolayısıyla sürdürülebilirlik ve tedarik güvenliği konularında doğru ülke olduğunu ispatladığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Yeni normal olarak adlandırılan düzende seyahatler riskli ve daha maliyetli. Dolayısıyla ABD ve AB’den Uzak Doğu’ya seyahat etme isteğinde ciddi bir azalış yaşanacak ve bu durum Uzak Doğu ile iş yapmayı zorlaştıracak. Bu da kolay ulaşılabilir bir ülke olan Türkiye ve bizim için ayrı bir fırsat penceresi. Böyle bir ortamda halihazırda devam eden kapasite artırımı yatırımımızın tamamlanması ihracat pazarımızı büyütmemizde kritik önem taşıyor. Yatırımı devam eden üç yeni üretim hattının ikisinin eylül ayında, üçüncü hattın ise ocak 2022’de faaliyete geçmesi planlanıyor. Bu üretim hatlarının tamamlanması ve özellikle ABD pazarına dönük ihracatın başlaması ile net satış gelirimizi 2021’de 850 milyon TL’ye, 2022’de ise 1 milyar 263 milyon TL’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Ayrıca yeni yatırımımız dolayısıyla 480 kişilik ek istihdam ile çalışan sayımız da binin üzerine yükselecek."
2020 sonu itibarıyla 372 milyon lira olan ve toplam ciro içindeki payı yüzde 53’e çıkan ihracat gelirlerinin, sağlıklı büyümeye yönelik bu yatırım stratejisi ile hızla artacağını kaydeden Ercan, "İhracat gelirimiz 2020 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 59 arttı. Ana ihracat pazarımız Avrupa ve toplam ihracatımızın yüzde 80’ini başta Almanya, İngiltere ve Belçika’ya gerçekleştiriyoruz. Sektörün en geniş satış coğrafyasına sahip şirketi olma hedefimiz doğrultusunda önümüzdeki süreçte ABD de ana hedef pazarlarımızdan biri olacak." ifadelerini kullandı.