Muratpaşa ilçesi Güzeloluk Mahallesi'nde yaşayan 42 yaşındaki Fatma Öncel, 14 yıl önce Kamu Personeli Seçme Sınavı'nda (KPSS) başarılı olamayınca, baba mesleği hayvancılığa yönelmeye karar verdi.
Eşinin aldığı 4 bileziği satarak yavrulu bir inek aile işe başlayan Öncel, geçen süre zarfında hayvan sayısını 150'ye kadar çıkardı. Çeşitli küçükbaş ve kanatlı hayvanları da bulunan Öncel, tüm hayvanlarının hepsine ayrı bir sevgi gösteriyor. Hayvanlarının bakımının yanı sıra iğne ve ilaçlarını da kendisi yapan Fatma Öncel, geçim kaynağı olan tüm hayvanlarını çocukları gibi görüyor.
Altınız bezliyor, biberonla besliyor
Öncel'in ineklerinden birisi, geçtiğimiz hafta henüz 9 ayı dolmadan 7,5 aylık prematüre doğan holstein cinsi dişi buzağı dünyaya getirdi. Veteriner hekimlerin ‘yaşamaz' dediği buzağını evinin bir odasına götüren Öncel, burada hayvana buhar makinesiyle nefes vererek hayatta tutmayı başardı. İsmini ‘Kara Gül' ismi verdiği buzağının altını bezleyen, ilk etapta şırıngayla ardından biberonla besleyen Öncel, diğer hayvanlarından daha fazla zaman ayırdığı hayvanına adeta bir bebeğe bakar gibi bakıyor.
1 haftada 3 kilo aldı
Hayvanının erken doğduğu sıra öldüğünü sandığını belirten Fatma Öncel, “Bir baktım çok ufacık bir buzağı. İlk başta öldü diye düşündüm ama bir baktım yaşıyor. Burnuna soğan koklattım. Kalp iğnesi vurup eve getirdim. Geviş getiremiyordu, şırıngayla 2-3 gün süt verdim. Baktım biraz gelişme var, buhar makinesiyle ağzından buhar verdim ve 1 haftadır evde besliyorum. Doğduğunda 18 kiloydu, şimdi 21 kiloya ulaştı. Annesinin sütünün ayrı sağıp biberonla besliyorum. Ayaklanmaya başlayınca sevinmeye başladım. Çünkü ‘yaşamaz' denilen buzağının yaşadığı için mutluyum” dedi.
“Aynı çocuğum gibi”
“Evimizin içinde aynı çocuğumuz gibi” diyerek sözlerini sürdüren Öncel, “1 hafta sonra kendine tam gelirse, yerine koyacağım. Şuan koysam diğer buzağılar bunu ezer, gözüm arkada kalır. Annesine yetişecek boyu yok. Onun bacağının altında kalıyor boyu. Artık 2-3 ay boyunca özel besleyeceğiz” diye konuştu.
“Nöbetleşe baktık”
Fatma Öncel'in eşi Saadettin Öncel de buzağının hayatta kalmasından dolayı mutlu olduklarını dile getirerek, “İlk doğduğunda yaşamaz demiştik, ümidi kesmiştik. Veteriner hekimlerle diyalog kurduk, onlar da ‘yaşamaz' demişlerdi. Şırıngayla vitamin ve mineraller verdik. Hanım uyuduğunda nöbetleşe ona bakmaya devam ettik. Her geçen gün biraz daha iyileşti ve şuanda ayaklandı. Dışkı yapmaya başlayınca bezlemeye de başladık. Ailenin bir ferdi gibi, çocuğumuz gibi oldu. Mutluyuz ve sevinçliyiz” ifadelerini kullandı.
Suat Metin - Gazi Taş