Yaklaşan genel seçim dolayısıyla birlikte, siyasi partilerden çok gönlünde adaylık geçen kişilerde bir hareketlilik başladı. Bunların içinde parti üyeleri, yönetim kurulu üyeleri, başkanlar hatta belediye başkanları var. Kime niyet kime kısmet olunur bilinmez ama "Her yiğidin gönlünde bir aslan yatar" atasözü gereğince, aynada boyunu posunu beğenen herkes "Benim diğerinden neyim eksik" diyerek koltuk hayal ediyorlar. Ve bazı seçilmişler oturduğu koltuğun kendilerine büyük gelmesine ve halkta karşılığı olmamasına rağmen hala başka koltuk arayışlarına giriyorlar. Koltuk şirin nefis kâfir.
Siyasette hep aynı isimler, denenmiş ve başarılı olamamış politikalar. İşte bu memleketin sorunu bu!! Siyasette bir seçim kazanan hizmetten çok gözünü başka şeylere dikiyor. Belediye başkanı milletvekilliğine, küçük koltukta oturan büyük koltuğa göz dikiyor. Kendi memleketine bir şey kazandıramayanlar kendilerine kazandırıyor. Ve çoğu siyaseti meslek, milletin parasını malı edinmeye başlıyor. Öyle sosyal medyada görünmeler, poz vermeler ve kurusıkı atmalar artık tutmuyor şimdi herkes herkesin güç ve becerisini çok iyi biliyor.
Makamlar, mevkiler, zenginlikler Allah’ın çeşitli sebeplerle insanlara nasip ettiği dünyalık ve çok ağır imtihanlardır. Yüce Allah bu makamları, insanlara mükâfat olarak mı, azap olarak mı nasip etmiştir bilemeyiz. İnsanlar bu nasiple haksızlığa, hak gaspına sebep olmaz ve hayırlara vesile olabiliyorsa bu lütuftur. Ancak birilerinin hakkını yiyerek, zulmederek, kendilerine ve çevrelerine ve makam sahiplerine çıkar sağlamaya çalışıyorlar veya buna sebep oluyorlarsa bu onlar için azap sebebidir. Hele hele bu Beytül mal (Devlet Malı) ise. Ne demiş Sadi Şirazi; Beytülmal hazinesi yoksulların lokmasıdır. Şeytanların kardeşlerine yemlik değil!
Beytülmal "deniz suyu" gibidir.
İçeni suya kandırmaz.
Alışanı da asla tatmin edip doyurmaz! Şişirir.
Hak ve Adaletten ayrılmayan, Beytülmal'ın manasını ve değerini bilen adama göre muamele yapmayan ikiyüzlü davranış sergilemeyen idarecileri Rabbim başımızdan eksik etmesin.