6 yaşındayken babasının yönlendirmesiyle başladığı sörfte, daha önce dünya ikinciliği ve Avrupa dördüncülüğü de elde eden, arkadaşlarının 'Kuzey Rüzgarı' lakabını taktığı Öztaş, "Dünya Şampiyonası'nda yer almak muhteşem bir duygu. 21 yaş altı kategoride ülkemi temsil eden tek kişi olacağım. Heyecanlıyım, günlerim çalışarak ve şampiyonayı düşünerek geçiyor. Elimden gelenin en iyisini yaparak başarılı olmak istiyorum" dedi.
İEÜ İletişim Fakültesi Sinema ve Dijital Medya Bölümü'nü geçtiğimiz yıl yüzde 100 burslu kazanan Kuzey Öztaş, inşaat mühendisi olan babası Yavuz Öztaş'ın işleri nedeniyle 6 yaşındayken ailesiyle İstanbul'dan Bodrum'a taşındı. Gençliğinde rüzgar sörfü yapan baba Öztaş, henüz anaokulu çağında olan oğlunu da bu spora başlattı. Yaz aylarını sörf yaparak geçiren, tam bir deniz tutkunu haline gelen Kuzey Öztaş, 11 yaşındayken de İzmir'e taşındı.
12 YAŞINDA DÜNYA İKİNCİSİ OLDU
İzmir'de profesyonel bir kulübe yazılarak sörf tutkusunu daha da geliştiren Öztaş, yeteneğini kısa sürede kanıtlayarak başarı basamaklarını hızla çıktı. 2013 yılında, 'ıfca slalom' alanında U13 kategorisinde dünya ikincisi, 2015'te Avrupa dördüncüsü olan Öztaş, 2016 yılında da milli takıma seçildi. Şimdiye dek Türkiye genelinde düzenlenen birçok yarışmada madalya almayı da başaran Öztaş, 21 yaş altı kategoride Dünya Şampiyonası'na gitme hedefini de bu yıl gerçeğe dönüştürdü. Türkiye Yelken Federasyonu'nun (TYF) düzenlediği IQ Foil Milli Takım Seçme Yarışları'nda birinciliğe adını yazdıran Öztaş, İsviçre'deki şampiyonada da madalya için mücadele edecek.
"SÖRF BANA ÖZGÜRLÜK HİSSİ VERİYOR"
Rüzgar sörfünün kendisi için bir yaşam felsefesi haline geldiğini söyleyen Kuzey Öztaş, "Rüzgar ve denizin birleştiği sörf, benim vazgeçilmezim. Sörf, beni zinde tutuyor ve bana özgürlük hissi veriyor. Küçükken denize hep ilgim vardı. Ancak annem ve babamın desteği olmasa, beni spora teşvik edip yanımda olmasalar, ben bunları başaramazdım. Dünya Şampiyonası'nda olmak gurur verici. Kendime güveniyorum ama çalışmayı da elden bırakmıyorum. Alaçatı'da son hazırlıklarımı yapmaktayım. Günde 4 saat antrenman yapıyorum. Özellikle kara antrenmanımda bisiklet, koşu ve ağırlık çalışması yapıyorum. En büyük hedefim, 2024 yılında yapılacak olimpiyatlarda yer almak. Ancak öncelikle Dünya Şampiyonası'nda başarılı olmam gerektiğinin farkındayım, şu anda tam olarak buna odaklandım. Kendimi çok iyi ve hazır hissediyorum. Birçok arkadaşım, bana 'Kuzey Rüzgarı' diye hitap eder. Bu sözün hakkını vermek için şampiyonada başarılı olmaya çalışacağım" diye konuştu.
"ÜNİVERSİTE EĞİTİMİMİ DE ETKİLEDİ"
Öztaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Üniversitede, sinema ve dijital medya bölümünü tercih etmemde de sörfün etkisi var. Spora başladıktan sonra sürekli olarak sörf yarışlarını kayda alır, antrenmanlarımda da kendimi çekerdim. Sörfle ilgili olarak, video yönünden de geniş bir arşivim var. Kameraya, kurguya merakım da bu şekilde başladı. Üniversitede de buna uygun bir bölüm olarak sinema ve dijital medyayı tercih etme noktasında tereddüt etmedim. Spor ile akademik yaşam bir arada olabilir. Yeter ki planlamayı doğru yapın ve istediğiniz şeye odaklanın. Ortaokul ve lisede, sporun eğitimi daha da kuvvetlendirici bir etken olduğunu kanıtladığımı düşünüyorum. Gelecek planı yapmak için için biraz erken ama sörfte daha da ilerlemek, eğitim aldığım bölümde de uzmanlaşmak istiyorum." (DHA)