Haber7-ÖZEL
İstanbul Valiliği’nin, park, piknik yeri, mesire alanı ve plaj gibi halka açık alanlarda içki tüketmelerinin yasak olduğunu hatırlatan 17 Ağustos 2023 tarihli genelgesine İstanbul 1 Nolu Barosu yürütmesinin durdurulması için dava açtı.Konuya ilişkin Haber7’ye açıklama yapan İstanbul 2 Nolu Baro Başkanı Yasin Şamlı ise Genelgenin halka açık alanlarda alkollü şahısların çevreye verdiği rahatsızlıklar ve artan şikayetler üzerine hazırlandığını belirterek “Söz konusu genelge kapsamında yeni bir yasak getirilmemektedir. Kişilerin yaşam tarzlarına müdahale diye düşünülüp kamuoyuna bu şekilde yansıtılması ise işin mecrasını değiştirme çabasıdır.” açıklamasında bulundu.
Türkiye’de 30 Mart 2005 yılında çıkarılan 5326 sayılı Kabahatler Kanunuyla alkol kullanımına düzenleme getirildi. Kanunla birlikte halka açık alanlarda alkol tüketimi yasaklandı. Geçen süre içerisinde kanunun belli alanlarda uygulanmadığı ve kamu düzeninin bozulduğunu gören İstanbul Valiliği, 17.08.2023’te yayınladığı bir genelgeyle kanunu hatırlatarak alkol satışı ve tüketilmesi ruhsatı bulunan işletmelerin dışında park, piknik ve mesire alanı, sahil bandı, plaj vb alanlarda alkol kullanımının yasak olduğunu belirtti.
VALİLİKTEN AÇIKLAMA GELDİ
Genelgenin sosyal medyada tartışma başlatması üzerine İstanbul Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Emin Gökçegözoğlu bir açıklama yaparak genelgenin yeni olmadığını ve hatırlatma genelgesi olduğunu açıkladı. Gökçegözoğlu, “Alkol satışı ve tüketimine ilişkin kanunun verdiği görevler hatırlatılmıştır. Bu alkolü tamamen yasaklayan bir genelge değil. Piknik, plaj, park vemesire yeri gibi vatandaşın yoğun olduğu bölgelerde vatandaşın, alkol nedeniyle huzurunu bozan, sarhoşluktan kaynaklanan davranışlara karşı tedbirli olup uygulama yapılması.” İfadelerini kullandı.
1 NOLU BARO DAVA AÇTI
17.08.2023 tarihinde İstanbul Valiliğinin söz konusu genelgeyi yayınlamasının ardından İstanbul 1 Nolu Barosu genelgeye tepki gösterdi. Baro, genelgenin özel yaşamın gizliliğine müdahale olduğunu belirterek Valiliğin "alkol genelgesi"nin iptali ile yürütmesinin durdurulması için dava açtı.
2 NOLU BARO’DAN DESTEK
Genelgeye tepkilerin yükselmesi ve İstanbul 1 Nolu Baro'nun yürütmeyi durdurma davası açmasının ardından İstanbul 2 Nolu Barosu Başkanı Yasin Şamlı Haber7'ye açıklamada bulundu.
Genelgenin umuma açık park, plaj, sahil ve benzeri alanlarda alkol alan şahısların çevreye rahatsızlık vererek halkta korku ve panik yaşanmasına sebep oldukları gerekçesiyle ilgili makamlara yapılan şikayetlerin artması nedeniyle hazırlandığını belirten Şamlı, genelgenin mevzuatın gereğinin yapılmasını istediğinin altını çizdi.
Şamlı "Söz konusu genelge kapsamında yeni bir yasak getirilmemektedir. Kişilerin yaşam tarzlarına müdahale diye düşünülüp kamuoyuna bu şekilde yansıtılması ise işin mecrasını değiştirme çabasıdır. Sarhoş olarak başkalarının huzur ve sükûnunu bozacak davranışlarda bulunulması Kabahatler Kanunu 35. madde uyarınca idari para cezasını gerektiren bir fiildir. Bu çerçevede, alkollü içki tüketimi nedeniyle özellikle kamusal alanlarda başkalarına rahatsızlık veren kişiler hakkında gerekli işlemlerin yapılmasına yönelik talimat içeren genelge hem meri mevzuata hem de hukukun genel ilkelerine uygundur." açıklamasında bulundu.
İşte İstanbul 2 Nolu Baro Başkanı Yasin Şamlı'nın açıklaması;
İstanbul Valiliğinin 17.08.2023 tarihli genelgesinin; umuma açık park, plaj, sahil ve benzeri alanlarda kamu düzeninin sağlanması, bu mekanlarda bulunan vatandaşlarımızın huzur ve sükununun korunması için hazırlanıp ilgili birimlere gönderildiği anlaşılmaktadır.
Genelgenin umuma açık park, plaj, sahil ve benzeri alanlarda alkol alan şahısların çevreye rahatsızlık vererek halkta korku ve panik yaşanmasına sebep oldukları gerekçesiyle ilgili makamlara yapılan şikayetlerin artması nedeniyle hazırlandığı anlaşılmaktadır.
Genelgede; İl İdaresi Kanunu’na, Kabahatler Kanununa, İspirto ve İspirtolu İçecekler İnhisarı Kanununa, Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanuna ve konuya ilişkin yönetmeliğin ilgili hükümlerine atıflar yapılmıştır. Genelge ile atıf yapılan Kanun ve ilgili diğer mevzuat hükümleri çerçevesinde:1 Alkol satışının yasak olduğu 22.00 ile 06.00 saatleri arasında satışının yapılmaması ve 06.00 ile 22.00 saatleri arasında sadece 18 yaşını doldurmuş kişilere alkol satışının yapılması;
2 Alkol satışı ve tüketilmesi ruhsatı bulunan işletmelerin dışında park, piknik ve mesire alanı, sahil bandı, plaj vb. alanlarda çevrenin rahatsız edilmemesi, olumsuz görüntülerin oluşmasına mahal vermemek amacıyla alkol satışı ve tüketilmesinin önlenmesi,3 Bahsi geçen yerlerde emniyet/jandarma ve zabıta birimleri tarafından sorumluluk alanlarında etkin bir şekilde denetimlerin yapılarak asayişi, halkımızın huzur ve güvenliğini bozacak olaylara meydan verilmemesi, 4 Kanun, Yönetmelik ve Genel Emir hükümlerine uymayan kişiler ve işletmeler hakkında yasal işlem yapılması, 5 Konunun sıralı/sorumlu amirler ve yerel yönetimlerce titizlikle takip edilmesi ve uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmemesi,
Hususları tebliğ edilmiştir.
Bu yönüyle bakıldığında genelge mevzuatın gereğinin yapılmasını istemektedir.
Genelgenin içki yasağı getirildiğine ilişkin iddialara yol açan ve tartışma yaratan cümlesi; “Alkol satışı ve tüketilmesi ruhsatı bulunan işletmelerin dışında park, piknik ve mesire alanı, sahil bandı, plaj vb. alanlarda çevrenin rahatsız edilmemesi, olumsuz görüntülerin oluşmasına mahal vermemek amacıyla alkol satışı ve tüketilmesinin önlenmesi”dir.
Bilindiği gibi idari işlemlerin hukuka uygunluğunun en önemli şartı kamu yararıdır. Genelgenin bu hükmünün kamu yararını amaçladığı çok açıktır.
Anayasanın “Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması” başlığını taşıyan 56. Maddesi “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.” Hükmünü taşımaktadır.
Yine Anayasanın “Gençliğin korunması” başlıklı 58. Maddesi ise “Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır.” hükmünü muhtevidir. Bu hüküm emredicidir. Devlet yetkilisi bu görevi yapmak zorundadır.
18 yaşını doldurmayanlara alkollü içecek satışı ve alkollü içecek satış zamanı kanunla düzenlenmiştir. Ancak kamu güvenliği ve asayişinin korunması gerekçesiyle alkollü içeceklere satış ve tüketilme yerleri ile ilgili sınırlama getirilmesi konusunda doğrudan kanuni bir düzenleme bulunmamaktadır.
Bu noktada İstanbul Valiliği, İl Özel İdaresi Kanununun 11(C) maddesinde yer alan “İl sınırları içinde huzur ve güvenliğin, kişi dokunulmazlığının, tasarrufa müteaallik emniyetin, kamu esenliğinin sağlanması ve önleyici kolluk yetkisi valinin ödev ve görevlerindendir. Bunları sağlamak için vali gereken karar ve tedbirleri alır.” hükmü çerçevesinde kamunun huzur, güvenlik ve esenliğinin sağlanması için gerekli tedbirleri almak valinin kanuni görevidir.
Söz konusu genelge kapsamında yeni bir yasak getirilmemektedir. Kişilerin yaşam tarzlarına müdahale diye düşünülüp kamuoyuna bu şekilde yansıtılması ise işin mecrasını değiştirme çabasıdır. Sarhoş olarak başkalarının huzur ve sükûnunu bozacak davranışlarda bulunulması Kabahatler Kanunu 35. madde uyarınca idari para cezasını gerektiren bir fiildir. Bu çerçevede, alkollü içki tüketimi nedeniyle özellikle kamusal alanlarda başkalarına rahatsızlık veren kişiler hakkında gerekli işlemlerin yapılmasına yönelik talimat içeren genelge hem meri mevzuata hem de hukukun genel ilkelerine uygundur.
Av. Yasin Şamlıİstanbul 2 Nolu Barosu Başkanı