Filistin resmi haber ajansı WAFA'nın Gazze'deki gelişmeleri aktardığı haberine göre, Rafah kentindeki Şabbura Mülteci Kampı'nda el-Hamayde ailesinin evini hedef alan İsrail uçakları, biri kadın 5 kişiyi öldürdü.
Gazze Şeridi'nin kuzeyinde bir binayı hedef alan İsrail bombardımanı sonucu bir kişi hayatını kaybetti birçok kişi yaralandı.
İsrail uçakları ve topçu birlikleri, Gazze Şeridi'nin Tel el-Heva bölgesindeki Kudüs Hastanesi'nin çevresini, Şatı ve el-Megazi mülteci kamplarını, Zeytun Mahallesi'ni ve Beyt Hanun bölgesindeki birçok yeri bombaladı. Bombardıman sonucu çok sayıda ölü ve yaralı olduğu bildirildi.
Filistin Kızılayı, İsrail savaş uçaklarının Kudüs Hastanesi çevresini iki füzeyle vurduğunu duyururken yardım kuruluşlarına, Gazze ve kuzey bölgesine acil temel yardımların ulaştırılması çağrısı yaptı.
Öte yandan hastane kaynakları, Kudüs Hastanesi'nde 48 saat, Avde Hastanesi'nde 30 saat, Endonezya Hastanesi'nde 24 saatlik yakıt kaldığını, Endonezya Hastanesi'nde şimdiden bazı bölümlerin hizmet dışı olduğunu duyurdu.
Ayrıca, Büreyç Mülteci Kampı'ndaki bir caminin de İsrail savaş uçakları tarafından vurulduğu bildirildi.
İsrail güçleri kentin kuzeyindeki Sair beldesine gece baskın düzenledi.
İsrail askerleri, baskın sırasında çıkan olaylarda 24 yaşındaki Sad Nemr el-Ferruh'u öldürdü, biri ağır 2 kişiyi yaraladı.
Batı Şeria'da İsrail güçleriyle Filistinli direnişçiler arasında çatışmalar yaşandı
Filistin resmi haber ajansı WAFA'nın haberine göre, kalabalık asker gücü, buldozer ve dronlar eşliğinde Tulkerm Mülteci Kampı'nı sıkı abluka altına aldıktan sonra baskın düzenledi.
İsrail askerleri, henüz dün öldürülen Kasım Muhammed Receb'in evini bastı. İsrail askerlerinin eşliğinde bölgeye gelen buldozer, Kampın ana caddesini kazdı, elektrik direklerine zarar verdi. Elektrik direklerinin tahrip edilmesi sonucu kentin bir bölümünde elektrik kesintisi yaşandı.
Kampın Nablus caddesi boyunca devriye turları atan İsrail askerlerinden keskin nişancılar, çevredeki binaların çatılarına çıktı. Baskına engel olmaya çalışan Filistinli gençler ile İsrail askerleri arasında yoğun silahlı çatışmalar yaşandı.
İsrail dronlarının silahlı saldırısına maruz kalan iki kişi şarapnel parçalarıyla yaralandı. Ayrıca, dün İsrail askerleri tarafından öldürülen Filistinli İzzeddin Avvad'ın annesi de söz konusu dron saldırısı sırasında omuzundan yaralandı.
Ayrıca, görgü tanıklarının ifadesinde, Kamikaze dronlarla bazı hedeflerin vurulduğu aktarıldı.
Yine Batı Şeria'nın Cenin, Beyt Lahim ve Ramallah'ın çeşitli bölgelerine baskınlar düzenleyen İsrail askerleri, bazı Filistinlileri gözaltına aldı.
İşgal altındaki Kudüs'ün doğusundaki Ebu Dis beldesindeki baskın sırasında yaşanan direnişte, İsrail güçlerinin ateşi sonucu bir kişi yaralandı.
Öte yandan Kudüs'ün güneyindeki Şafat kentindeki evinden bir televizyon kanalına görüntülü açıklama yaşan Fetih Hareketi yöneticilerinden Rafet Alyan, yayın sırasında kapısının çalındığını İsrail askerlerinin kendisini almaya geldiklerini belirterek yayını kesmek zorunda kaldı.
WAFA'nın daha önceki haberinde, işgal güçlerinin, Kudüs'ün kuzeybatısındaki Beyt Anan beldesinde bulunan Ayrım Duvarı yakınlarında iki Filistinli gence ateş açmıştı.
Beyt Anan yakınındaki Cebel el-Cibaliye bölgesinde çıkan olaylarda biri ağır 2 Filistinliyi gerçek mermiyle yaraladığı belirtildi.
Ramallah'taki bir hastaneye kaldırılan yaralılardan 19 yaşındaki Musab Mücahid Kemal el-Matari'nin hayatını kaybettiği ifade edildi.
İsrail güçlerinin Tulkerem Mülteci Kampı'na düzenlediği baskında da biri ağır 6 Filistinli yaralandı.
Yaralılardan birinin dün Tulkerem'de İsrail güçlerince öldürülen İzeddin el-Avad'ın annesi olduğu ve omzundan vurulduğu kaydedildi.
7 Ekim'den bu yana Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te 163 Filistinli öldürüldü
Filistin Sağlık Bakanlığına göre, 7 Ekim'den bu yana İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te ölen Filistinlilerin sayısı 163'e yükseldi.
Bakanlık ayrıca, 1 Ocak'tan bu yana Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki saldırılarda hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısının ise 371'e ulaştığını bildirdi.
İsrail güçleri işgal altındaki Batı Şeria'da 65 Filistinliyi gözaltına aldı
Filistin Esirler Cemiyetinden konuyla ilgili yazılı açıklama yapıldı.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te 65 Filistinlinin gözaltına alındığı ifade edilen açıklamada, 7 Ekim'den bu yana gözaltına alınanların sayısının 2 bin 215'e yükseldiği kaydedildi.
Açıklamada, gözaltına alınanlar arasında bir kadın ile gazetecilerin de olduğu aktarıldı.
İsrail'in Gazze'ye saldırılarında 7 Ekim'den bu yana 48 gazeteci öldü
Hükümetin Medya Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, El Aksa Radyosu'nda çalışan Yahya Ebu Menia'nın saldırılarda hayatını kaybettiği belirtildi.
İsrail ordusunun bombardımanlarında hayatını kaybeden basın mensuplarının ailelerine, yakınlarına ve tüm meslektaşlarına başsağlığı dilenen açıklamada, İsrail'in Gazze'ye saldırılarında şu ana kadar 48 gazetecinin yaşamını yitirdiği aktarıldı.
Filistin Gazeteciler Sendikası, 7 Ekim'den bu yana işgal altındaki Batı Şeria’da gözaltına alınan gazetecilere ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamada, "İşgal güçleri bugün şafak vakti 3 gazeteciyi gözaltına aldı. 7 Ekim’den bu yana gözaltına alınan gazeteci sayısı 24'e çıktı.” ifadelerine yer verildi.
Gazze'de 192 cami zarar gördü, 56'sı tamamen yıkıldı
Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi Başkanı Selame Maruf, düzenlediği basın toplantısında, geçen bir aylık süre içinde İsrail saldırılarıyla Gazze'deki yıkıma ilişkin bazı rakamlar paylaştı.
Maruf, İsrail saldırıları sonucu Gazze'de 10 bin binanın yerle bir olduğunu, 40 bini tamamen yıkılmış olmak üzere, toplam 222 bin konutun da hasar aldığını söyledi.
Sağlık sektöründeki maddi hasara ilişkin Maruf, "32 ambulans, 113 sağlık kurumu ciddi hasar aldı 16 hastane 32 sağlık merkezi hizmet dışı kaldı." bilgisini verdi.
Maruf, Gazze'de 192 caminin çeşitli şekillerde hasar gördüğünü, bunlardan 56'sının tamamen yıkıldığını, ayrıca kentteki 3 kilisenin de İsrail saldırılarından zarar gördüğünü söyledi.
Maruf, saldırılar sonucu oluşan yıkım hakkındaki rakamları şöyle sıraladı:
"Aralıksız saldırılar sonucu 222 okul büyük zarar gördü, bunlardan 60'ı hizmet dışı kalırken, kentteki 88 hükümete ait 88 kurumu bombaladı.Maruf görevli can kayıplarına ilişkin de 47 gazetecinin, 53 imam ve vaizin, sivil savunma, arama ve kurtarma ekiplerinden 18 kişinin hayatını kaybettiğini vurguladı.
Gazze hükümeti: Gazze halkının yüzde 70'i evlerinden ayrılmak zorunda kaldı
Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi Başkanı Selame Maruf, düzenlediği basın toplantısında, Gazze Şeridi'nde yaşayanların yüzde 70'inin yerlerinden edildiğini söyledi.
Halkın yaklaşık yüzde 2'sinin ölüm ya da yaralanma şeklinde İsrail saldırılarına maruz kaldığını belirten Maruf, "İsrail saldırıları başladığından bu yana Gazze'deki hastaneler her 1 dakikada bir yaralı ve her 1 saatte 15 şehit kabul ediyor. Bunların ortalaması ise 6'sı çocuk ve 5'i kadın olmak üzere her bir saatte hastaneye getiriliyor." diye konuştu.
"Gazze'ye 30 bin ton patlayıcı atıldı, her 1 kilometreye 82 ton patlayıcı düşüyor." diyen Maruf, kentteki hastanelerin yarısının ve ilkyardım merkezlerinin yüzde 62'sinin hizmet dışı kalarak çalışmalarını durdurduğunu vurguladı.
Maruf, kentteki okulların yüzde 33'ünün saldırılardan hasar gördüğünü, yaklaşık yüzde 9'unun hizmet dışı kaldığını, camilerin ise yüzde 14'ünün zarar gördüğünü, yüzde 5'inin de tamamen yıkıldığını dile getirdi.
Gazze'deki İçişleri Bakanlığı, (İsrail'in zorla göç ettirme baskısına rağmen) Gazze ve Kuzey Gazze vilayetlerinde halen yaklaşık 900 bin vatandaş yaşadığını belirtti.
İsrail, Gazze'nin kuzeyinden tehcire zorlanan Filistinlilere ait olduğu öne sürülen bir görüntüyü paylaştı
İsrail ordusundan yapılan açıklamada, bugün belirlenen saatler (10.00-14.00) arasında Gazze'nin kuzeyindeki sivillerin güneye geçişleri için "tahliye koridorunun" yeniden açıldığı öne sürüldü.
Açıklamayla birlikte tehcire zorlanan onlarca Filistinliye ait olduğu ileri sürülen bir de görüntü paylaşıldı. Görüntüde, ellerinde beyaz bayrak olan Filistinlilerin yakında İsrail tankının konuşlandığı bir yoldan yaya olarak ilerlediği görülüyor.
Görüntüde, Filistinlilerin birçoğunun elleri havada olarak yürümesi dikkati çekiyor.
Gazze'deki Filistin hükümetinden tepki: İsrail ordusu psikolojik harekat yürütüyor
Öte yandan Gazze Şeridi'ndeki Filistin hükümetinin Medya Ofisinden söz konusu görüntülere tepki geldi.
Medya Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun psikolojik bir harekat yürüttüğü vurgulanarak yayınlanan videonun dolaşıma sokulmasına ve yayınlanmasına karşı uyarıda bulunuldu.
Açıklamada, "İşgal ordusu, güneye gitmek isteyen onlarca vatandaşı bir araya topladı ve çok sayıda kişinin güneye doğru gittiğini göstermek için aşağılayıcı bir şekilde fotoğraflarını çekti." ifadelerine yer verildi.
Gazze'deki sivillerin güneye geçişi, yolların İsrail bombardımanında tahrip olması nedeniyle zorlaşıyor
İsrail ordusunun 7 Ekim'den bu yana düzenlediği saldırılarda yolların büyük bir kısmının tahrip olması nedeniyle Gazze Şeridi'nin kuzeyinde yaşayan sivillerin bölgenin güneyine geçişleri oldukça zor.
Tahliyeler için açıldığı savunulan koridordaki yolun yaklaşık 2 kilometrelik kısmı İsrail saldırıları nedeniyle ağır hasar almış durumda ve araç geçişi neredeyse imkansız.
İsrail saldırılarında koridordaki yolun kullanılamaz hale gelmesi nedeniyle Gazze'nin kuzeyinden güneyine geçmek isteyen siviller, burayı yürüyerek geçmek zorunda kalıyor.
Saldırılar nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan yaşlı, kadın ve çocuklar için bu yolculuk yaya olmaları nedeniyle daha da zor hale geliyor.
İsrail'in tamamen kuşattığını duyurduğu Gazze'nin kuzeyinde yaklaşık 400 bin Filistinli sivilin bulunduğu belirtiliyor.
Filistinli kaynaklara göre, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana devam eden saldırıları nedeniyle yaklaşık 2,3 milyon Filistinlinin yaşadığı Gazze Şeridi'ndeki nüfusun yüzde 70'i yerlerinden edildi.
İsrail ordusu, Lübnan sınırında bir grubu hedef aldığını duyurdu
Ordudan yapılan açıklamada, Lübnan topraklarından İsrail tarafına tanksavar füzesi atma hazırlığında olan bir grubun tespit edildiği ifade edildi.
Söz konusu grubun tank saldırısıyla hedef alındığı belirtildi.
Açıklamada ayrıca, İsrail güçlerinin Lübnan tarafında "tehdidi önlemek amacıyla" Hizbullah'a ait bir noktayı da vurduğu kaydedildi.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim'den bu yana zaman zaman karşılıklı saldırılar yaşanıyor.
İsrail ordusunun bir aydır bombaladığı Gazze'deki İsrailli esirlerin aileleri hükümete baskıyı sürdürüyor
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail'in "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik süregelen ihlallerine karşılık verme” gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken çok sayıda İsrailliyi de esir alarak Gazze'ye götürdü.
İsrail ordusu da Gazze Şeridi'ne yoğun saldırılar başlattı. Aradan geçen bir ayın ardından İsrail'in saldırıları nedeniyle Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk olmak üzere can kayıpları 10 bini geçti.
İsrailli 242 esirin de tutulduğu Gazze Şeridi'nde İsrail bombardımanının yol açtığı eşi görülmemiş yıkım ve insani felaket her geçen gün daha da derinleşiyor.
Hamas'ın elindeki İsrailli esirlerin aileleri, düzenledikleri gösterilerde, yakınlarının geri getirilmesi için "Hemen şimdi" çağrısı yapıyor. İsrailli ailelerden bazıları ise hükümete tepkisini "Utanın, utanın" sloganlarıyla dile getiriyor.
Gazze Şeridi'ndeki İsrailli esirlerin yakınları, içinde bulundukları durumu AA'ya anlattı.
"Anaokulundaymış gibi birbirlerini suçluyorlar"
Gazze çevresindeki Yahudi yerleşim birimi Kfar Aza'da esir alınan Alon Shamriz'in teyzesi Ayalet Eshel, hükümetten yeğenini bir an önce getirmesini istediğini söyledi.
Eshel, "askeri veya siyasi seçeneğin hangisinin iyi olduğunu bilmediğini sadece yakınının geri gelmesini istediğini" dile getirdi.
"Çok kaygılı ve endişeliyim" diyen Eshel, kimi suçladığı sorusuna ise "İlk olarak tabii ki de Hamas'ı... Daha sonra da hükümeti. Bunun olmasına izin vermemeliydi. Onlar güvende olmalıydı. Onların geri getirilmesi gerekiyor." yanıtını verdi.
Eshel, hükümetin yeterli sorumluluk alıp almadığına ilişkin ise "Anaokulundaymış gibi birbirlerini suçluyorlar." ifadesini kullandı.
"Hükümetin önceliği değil"
Gazze Şeridi çevresindeki Nir Oz isimli Yahudi yerleşim biriminde anne ve babası esir alınan Oded Moses, hükümetin krizle mücadele biçimini değerlendirirken şu ifadeleri kullandı:
"Bu duruma ilişkin ne yapıyorlar bilmiyorum. Bu hükümeti desteklemiyorum ama yine de bizim hükümetimiz. İnanıyorum ve ümit ediyorum ki onları geri getirmek için her şeyi yapacaklardır."
İsrailli Aviv Havron ise kız kardeşi, yeğeni ve onların çocukları olmak üzere 7 aile üyesinin Gazze'de esir olduğunu söyledi.
Hükümetten beklentisi sorulan Havron, "Beklentim; herhangi bir şey için beklemeden, onların tamamının hemen geri getirilmesi. Onların eve geri getirilmesi, İsrail hükümetinin birinci önceliği bu olmalı. Çabalar yeterince iyi değil. Bunun şu aşamada öncelik olduğunu düşünmüyorum." yanıtını verdi.
Askeri veya siyasi seçeneğin tercih edilmesinin kendilerinin kararı ve görevi olmadığını söyleyen Havron, "Sonuç istiyoruz ama şu an sonuç göremiyoruz. Bence herkes onları eve getirme misyonumuzu desteklemeli." dedi.
İsrail'de çok tartışılan Hamas ile karşılıklı tüm esir ve tutukluların serbest bırakılması ve insani ateşkes teklifine Tel Aviv hükümeti kesin olarak karşı çıkmıştı.
İsrail hükümeti, İsrailli esirlerin tutulduğu Gazze'de ateşkes çağrılarını da reddetmişti.
İsrailli esirlerin serbest bırakılması şartıyla çatışmalara insani ara verilmesini kabul edebileceğini açıklayan Tel Aviv hükümeti, Gazze Şeridi'ne yoğun bombardımanına devam ediyor.
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları, İsrail ordusunun yoğun bombardımanında ellerindeki 50 esirin öldürüldüğünü duyurmuştu.
İsrail'de esirlerin bazı yakınları başta olmak üzere farklı gruplar, iki tarafın da tüm esir ve tutukluları karşılıklı olarak serbest bırakması önerisini destekliyor.
İsrail'in Gazze'ye saldırılarında son durum
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail'in "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme” gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken, İsrail ordusu da Gazze Şeridi'ne yoğun hava bombardımanı başlattı.
İsrail, Gazze'den düzenlenen saldırılarda 315’i asker 1400'den fazla İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin yaralandığını duyurdu.
İsrail’e göre 31 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ndeki çatışmalarda ölen asker sayısı 30'a yükselirken, Kassam Tugayları'nın elinde 242 İsrailli esir bulunuyor. İşgal altındaki Batı Şeria’da da bir İsrail askeri öldü.
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığına göre, İsrail'in saldırılarda 4 bin 104'ü çocuk, 2 bin 641'si kadın olmak üzere 10 bin 22 Filistinli öldürüldü, en az 25 bin kişi yaralandı.
Batı Şeria ve Kudüs’te İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimciler, 163 Filistinliyi öldürdü.
İsrail ordusu, Gazze'de binlerce yaralı ile sivilin bulunduğu en büyük sağlık tesisi olan Şifa Hastanesini, Nasr Çocuk Hastanesini, El-Ehli Baptist ve Türk-Filistin Dostluk hastanelerini, tahliyeye zorladığı Filistin Kızılayı'na bağlı Kudüs ve Endonezya hastanelerinin çevresini vurdu. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim'den bu yana yaşanan çatışmalarda 63 Hizbullah mensubu ile 4 İsrail askeri öldü.