Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü ile Gaziantep Kent Konseyi Eğitim Çalışma Grubu işbirliğinde hazırlanan Tarih’ten Günümüze Ermeni Meselesi Konferansı, GAÜN Mühendislik Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleştirildi.
Moderatörlüğünü GAÜN Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Uzunaslan’ın yaptığı panele Gaziantep Kent Konseyi Başkanı Opr. Dr. Samet Bayrak ve Gaziantep Kent Konseyi Başkan Yardımcısı Bekir Sıtkı Severoğlu konuşmacı olarak katıldı.
Prof. Dr. Abdurrahman Uzunaslan, devletimizin her türlü destek ve şeffaflığına rağmen Ermeni diasporasının, Türkiye’ye karşı olan tutumu ilgili ülkelerin parlamentoları veya siyasi erkleri tarafından da desteklendiğini belirtti. Prof. Dr. Uzunaslan konuşmasında, “Tarihe mal olması gereken hadiselerin yabancı ülkelerin kışkırtmalarıyla siyasileştirilmesi kabul edilemez ve bilimsellikle izahı mümkün değildir. Türkler binlerce yıllık tarihi geçmişleri boyunca hiçbir dönemde soykırımla ilişkilendirilmemişlerdir. Oynanan bu tiyatronun gerçeklilikle bağdaşan hiçbir yönü bulunmamaktadır” dedi.
Opr. Dr. Samet Bayrak konuşmasında, Birinci Dünya Savaşı öncesinde Ermeni çetelerinin Osmanlı Devleti’ne karşı faaliyetlerini arttırdıklarını belirterek, “24 Temmuz 1914 tarihinde İstanbul’da Hınçak terör teşkilatı toplantı yapmış ve Osmanlı Devleti’ne karşı tutumlarını inceleyerek Hınçak marşı ile bitirmiştir. Başta Avrupa ve Çarlık Rusya’dan Ermeniler bu savaş için Doğu Anadolu’ya gelmiştir. Çarlık Rusya Ermeni çetelerini hazırlamak için Rus subaylarını göndermeye başlamış, 242 bin 900 ruble bütçe ayırmıştır” diye konuştu.
Opr. Dr. Bayrak konuşmasının devamında, Sevk ve İskan Yasası, yasa öncesi Ermeni faaliyetleri, sevk ve iskanın nasıl yapıldığı, kimlere uygulandığı ve sek esnasında alınan tedbirler konusunda katılımcıları bilgilendirdi.Ermeni meselesi konusunda yıllardır doğru adımların atılmadığını söyleyen Gaziantep Kent Konseyi Başkan Yardımcısı Bekir Sıtkı Severoğlu ise, “Tamamen siyasi olarak batı emperyalizmi, geçmişte nasıl Ermenileri kışkırttıysa bu topraklarla ilgili nasıl hesapları varsa bugün benzer biçimde devam ediyor. 150 yıllık süreçten bu yana bir propaganda faaliyeti yürütülüyor. O dönemde Ermenilerden hayatını kaybeden var ama en az o kadar da Türklerden yaşamını yitirenler var. Bu meselenin adını doğru koymak, konuyu o günün tarih koşullarında değerlendirmek gerekiyor. Ermenilerle bir düşmanlığımız yoktur. Dünya halklarının kardeşliği önemli, dünyada savaşlar olmamalı ve artık insanlar ölmemelidir” diye konuştu.