Karaman
Pamuklu köyü Cenne mevkisinde 28 Ekim 2014'te Has Şekerler Madencilik Şirketine ait linyit ocağında meydana gelen maden faciasında, 38 gün süren arama kurtarma çalışmaları sonucunda 18 işçinin cansız bedenine ulaşıldı.
Olayın üzerinden geçen 8 yılda, madenci yakınları, kaybettiklerinin ardından gözyaşı dökerken bir taraftan da hayat mücadelesini sürdürüyor.
Acının en fazla yaşandığı yerlerden biri de Aşağıçağlar köyü... Kazada hayatını kaybeden İsa Gözbaşı, Bahri Üzer, Hüsnü Çolak, Osman Çoksöyler, Ali Haznedar ve Kerim Haznedar'ın kabirleri köy mezarlığında yan yana bulunuyor.
Yakınlarının kabirlerini kazanın 8'inci yılında ziyaret eden madenci eş ve çocukları, duygu dolu anlar yaşadı.
Kazancı beldesi Gökçeler Mahallesi'nde yaşayan ve olayın ardından kurtarma çalışmaları sürerken "Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı?" sözleriyle hafızalarda yer alan Ayşe Gökçe, 2 yıl önce 28 Eylül'de eşi Recep Gökçe'yi Kovid-19'dan kaybedince acısı ikiye katlandı.
"Gelinim torunum gitti. Dağıldık, yapayalnız kaldım"
Ayşe Gökçe, AA muhabirine, oğlu ve eşini çok özlediğini söyledi.
Oğlunun acısının, kazanın üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen halen dinmediğini vurgulayan Gökçe şunları kaydetti:
"Özlüyorum ama özlesem ne yapacağım? Dün gibi bugün gibi 8 sene olmuş. Ne oğlum kaldı, ne kocam kaldı. Kocam da gitti oğlum da gitti. Uzun zamandır mezarlarına da gidemiyorum. Bartın'daki kazayı duydum, üzüldüm ama üzülsem ne yapacağım, elimden bir gelen mi var? Giden gitti. Şimdi yanımda kimse kalmadı. Çocuklar başka yerlerde. Yanımda oğlum vardı, kocam vardı, öldüler. Gelinim torunum gitti. Dağıldık, yapayalnız kaldım."
"8 yıl geçti dile kolay"
Kazada eşini kaybeden Şadiye Çoksöyler de acılarının hiç azalmadığını aktardı.
Acılarıyla yaşamaya alışmaya çalıştıklarını anlatan Çoksöyler, "8 yıl geçti dile kolay. Bartın'da 41 canımızı daha kaybettik. Onların acısını yürekten paylaşıyorum. Şehitlerimize rahmet yaralılarımıza acil şifa, ölenlerin yakınlarına sabır diliyorum. Bu acıyı sadece yaşayanlar bilir. 8 yıl geçti, çocuklarımız beşikteydi, büyüdüler. Onlarla birlikte biz de büyüdük." diye konuştu.
Kazada eşini kaybeden Fadime Haznedar ise o günü hiç unutamadığını, acılarının hiç bitmediğini söyledi.
Yedikleri yemeğin bile tadı olmadığını aktaran Haznedar, Bartın'daki maden kazasına da çok üzüldüklerini bildirdi.
Bartın'daki kazayı duyduklarında 2014'teki acıyı tekrar yaşadıklarını dile getiren Haznedar, "Yine ocaklar söndü. Konuşamıyorum, titriyorum, sözün bittiği yerdeyiz. Biz bu acıları çektik. Onlar orada, biz burada yandık ama olmadı. Başları sağ olsun. O yetim evlatların Allah yardımcıları olsun. Oraya gitmek istedim, gidemedim. İşte şimdi mezardayız. Başındayız, 'Kalk' desen kalkmaz, sadece rüyana gelirse görürsün. Onu da Allah izin verirse." ifadesini kullandı.
Kazada 2 oğlunu kaybeden Şükrü Haznedar da üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen olayı dün gibi hatırladıklarını, her mezar ziyaretinde aynı acıları yaşadıklarını anlattı.
Kazada eşi Kerim Haznedar'ı kaybeden Şadiye Haznedar da acılarının sürdüğünü belirtti.