Denizli'nin Pamukkale ilçesinde yaşayan Bilal Türkaslan, evinin yakınlardaki bir bakkaldan ekmek satın aldı. Akşam yemeği için ailesiyle birlikte sofraya oturan Türkaslan, son lokmalarını tüketmek üzereyken böldüğü ekmeğin içinden çıkan yaklaşık 2 santimetre uzunluğundaki vidayı görünce, neye uğradığını şaşırdı. Vidayı yutmaktan son anda kurtulan Türkaslan, eline ekmeği alarak doğruca bakkala koştu.
Bakkaldan ekmeği dağıtan firmayı öğrenen Bilal Türkaslan, insan sağlığı açısından daha dikkatli olmaları için durumu firma yetkilerine anlatmak istedi. Firma yetkilisinden aldığı "Uğraşacak vaktim yok" cevabı üzerine yaşadığı şok ikiye katlanan Türkaslan, konuya dikkat çekebilmek için hem gerekli mercilere başvurdu hem de derdini daha iyi anlatabilmek için ekmeği saklamaya başladı.
Sağlığına zarar gelmediği için şükrettiğini ifade eden Bilal Türkaslan, hatayı yapan firmanın 11 şubesi olan Denizli'nin en büyük ekmek üreticilerinden birisi olduğunu söyledi. Firmanın konuya sorumsuz bir şekilde yaklaşmasının kendisini daha da üzdüğünü savunan Türkaslan, “Ekmeğimi alıp geldikten sonra akşam yemeği için sofraya oturdum. Ekmeğin içinden vida çıktı. Ardından bakkala gittim ve ekmeği gösterdim. Bakkalda durumu onayladı ve kimden aldığını öğrendim. Denizli'de 11 tane şubesi olan ekmek firması çıktı. Müdürün telefonunu aldım ve aradım durumu anlattım. Oda 'Uğraşamam' dedi. Ardından 'Durumunun ciddiyetinin farkında değilsin herhalde dedim' ben, 5 dakika sonra bana geri dönerek fırının sahibiyle yanıma geleceğini söyledi” dedi.
“'2 yıllık ekmeğini alıp, 3 ile 5 bin para verelim ve bu olayı kapat' dedi”
Firma yetkililerinin kendilerini şikayet etmemesi için para teklifi ettiğini iddia eden Bilal Türkaslan, parayı kendisine değil okul çocuklarına harcanmasını teklif ettiğini ancak bu teklifinin kabul etmediklerini söyledi, Türkaslan, “Bana '2 yıllık ekmeğini alıp, 3 ile 5 bin para verelim ve bu olayı kapat' dedi. Ben de 'Bu saatten sonra sizin ekmeğiniz benim kursağıma girmez' dedim. Onlara gariban mahallesinde oturduğumu ve 2 tane okul olduğunu söyledim. Kış günü ayağında ayakkabısı olmayan, sırtında ceketi olmayan çocukların ihtiyaçlarını karşılamalarını istedim” diye konuştu.Atilla Özer - Eren Elyesa Polat