UNFPA, Gaziantep’teki uygulayıcı ortakları olan KAMER Vakfı ve Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD-ASAM) ile birlikte 12 Ekim’de Suriyeli erkek sığınmacıların katılımıyla çocuk evlilikleri konusunda panel düzenledi. Panelde çocuk yaşta evlilikler, bunun hukuki, sağlık ve dini boyutları ele alındı. Panelin açılış konuşmasını yapan UNFPA İnsani Yardım Bölge Program Müdürü Fatma Hacıoğlu Sarıdağ, dünyada çocuk yaşta kızların evlendirilme sorununa dikkat çekerek, "Dünyada her yıl 15 milyon kız çocuğu 18 yaşından önce evlendiriliyor. Dünyayı çocuklar için yaşanabilir bir hale getirmenin hepimizin sorumluluğu olduğunu unutmayalım. Çocuklarımızın haklarının olduğunu ve onların bu haklara erişimini sağlamamızın bizlerin görevi olduğunu bilmemiz gerekiyor” dedi.  UNFPA Üreme Sağlığı Program Koordinatörü Dr. Gökhan Yıldırımkaya ise, çocuk yaşta evliliklerin sağlığa ve yaşam kalitesine olumsuz etkilerine dikkat çekti. 18 yaş altındaki her çocuğun korunması gerektiğini, çocuk evliliğinin bir insan hakkı ihlali olduğunu belirten Yıldırımkaya, "Doğumdan 24 yaşına kadar olan dönem yetişkinlik öncesi dönemdir. Davranışları düzenleyen beyin bölümü 18-20 yaşları arasında tamamlanır. Çocukların 18 yaşından önce evlendirilmeleri bir sürü üreme sağlığı ve ruh sağlığı sorunlarına yol açar. 18 yaş altındaki evlilikler anne ölüm riskini iki ile beş kat arttırır. Erken yaşta evliliklerde ise bebek ölüm oranları da en az üç kat artar“ ifadelerini kullandı.  Çocuk yaşta evliliklerin hukuki boyutunu anlatan Avukat Şafak Yılmaz ise, “Türk Ceza Kanunu’na göre 18 yaşın altındaki evlilikler yasaların kabul ettiği bir durum değildir. Türkiye’de çocukları erken yaşta evlendirmek yasalara göre suçtur. Türkiye’de yasal evlilik yaşı 18, 17 yaşını doldurmayan kız veya erkek çocuk ancak mahkeme kararıyla evlenebilir. Türk kanunlarına göre tek evlilik esastır. Çok eşlilik yasalara göre yasaktır“ şeklinde konuştu.  Yrd. Doç. Dr. Mehmet Nuri Güler, “Bütün toplumlarda erken yaşta evlilik can yakıcı bir sorundur. Evlilik sözleşmesinin en kutsal bir sözleşme olduğunu, bu sözleşmenin kadın ve erkeğe hak ve yükümlülükler getirdiğini unutmamak lazım. Evlilikler dinimizde akitle yapılır. Evliliklerde taraflardan birisi asla küçük olmayacaktır, tam bir nikah olması için her iki tarafın da erişkin olması gerekir, erişkinliğin anlamı reşit olmaktır. Erken yaşta evlenen bir kız çocuğunun kendisi bakıma muhtaçken başkalarına nasıl bakabilir“ diye konuştu.

HABERİ SİTEDEN OKU...