Afyonkarahisar
Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi (AFSÜ) Sağlık Araştırma Uygulama Merkezi başhemşiresi olarak görev yapan 3 çocuk babası Muharrem Berk, şiddetli baş ağrısı şikayetiyle AFSÜ Hastanesine başvurdu.
Yapılan muayene ve tetkiklerde akciğerlerinde yeni tip koronavirüse bağlı tutulum tespit edilen Berk, hastanede 5 gün tedavi gördü. Daha sonra evine dönen Berk, evdeki ikinci gününde öksürüğünün artması ve ateşinin yükselmesi üzerine ambulansla hastaneye kaldırıldı. Berk, 4 günü yoğun bakım olmak üzere 11 gün tedavi gördükten sonra sağlığına kavuştu.
Berk, AA muhabirine, Kovid-19 salgınının Türkiye'de görüldüğü mart ayından itibaren önerilen tüm tedbirlere uyduğunu söyledi.
Testinin pozitif çıktığını öğrenince korku ve paniğin oluştuğunu anlatan Berk, "Hastaneye yattığımda baş ve eklem ağrısı ile korkunç derecede ateşim vardı." dedi.
Berk, beşinci gün şikayetlerinin devam etmesine rağmen eşi ve çocuklarının da pozitif olması nedeniyle hastaneden çıkışını istediğini belirterek, şöyle konuştu:
"Böyle bir şeyin başıma geleceği hiç aklıma gelmemişti. Hastaneden çıkar çıkmaz eve gittim. Hastanede öksürüğüm azalmıştı. Evdeki ikinci günümde ateşim tekrar çıkmaya başladı. Solunum sayım 38-40'lara yükseldi. İyileşmediğimin farkındaydım fakat ailemi düşünüyordum. O yüzden hastaneden çıkmak istedim. Geceleri öksürük ve solunum sıkıntısı başladı. Ambulansla hastaneye kaldırıldım. Doktor çok kötüye gittiğimi ve yoğun bakıma alınmam gerektiği söyledi. O anda dünyalar başıma yıkıldı. O duygu anlatılmaz. Sürekli hastaları görüyor ve müdahale ediyoruz ama insan kendisinin yoğun bakımda olmasını tarif bile edemiyor."
Hastayken bile ailesini düşündü
Hastalığı nasıl atlattığına ilişkin anlatımlarında zaman zaman duygu dolu anlar yaşayan Berk, yoğun bakımda tedavisi sürürken, karşı odada yatan kendisiyle aynı durumdaki bir hastanın yaşamını yitirdiğini aktardı.
O anda ailesini ve çocuklarını düşündüğünü dile getiren Berk, "Çocuklarımın okuldan mezun olmaları gözümün önünden geçti. Çok özlemiştim onları, kendi kendime 'iyileşmem lazım' dedim. O gece benim için sabah olmak bilmedi." diye konuştu.
Bunun ölüm korkusuyla alakalı olmadığını vurgulayan Berk, sadece sürekli ailesini düşündüğünü belirtti.
Eşi ve çocuklarının da aynı dönemde pozitif olmalarından, tedavi sırasında sürekli "İhtiyaçlarını nasıl karşılıyorlar?" diye düşünmekten kendisini alamadığını anlatan Berk, kendisinden çok onların durumunu merak ettiğini söyledi.
Doktorların ve hemşire arkadaşlarının desteğini her zaman üst düzeyde hissettiğini aktaran Berk, "Yoğun bakımdaki 4 günümün sonunda diğer hastalar kötüydü ben biraz da olsa toparlanmıştım hatta arkadaşlara o halde bile yardım etmek istedim. Ayağa kalktığımda çok güçsüz hissettim kendimi, yardımcı olamadım." ifadelerini kullandı.
"Halsizdim telefonla bile konuşamıyordum"
Berk, yoğun bakımdaki tedavisinin ardından servise alınacağını öğrendiğinde çok sevindiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Yoğun bakımda 4 gün olmak üzere, 11 gün serviste kaldım. Ciddi eklem ağrıları çektim. Halsizdim, telefonla bile konuşamıyordum. Bize bir şey olmaz fikrini kenara atalım. Komşuların gelip gitmesi, beraber yeme içme olmasın. Özellikle aile içi ziyaretler yapmayalım. Lütfen ama lütfen dikkat edelim. Kalabalıktan kaçınalım. Sadece yaşlı hasta kaybetmiyoruz, vefat eden genç hastalarımız da var. Genç yaşlı demeden kayıplar oluyor. Sağlık personeli de çok yoruldu artık, lütfen dikkat edelim."
Muharrem Berk, vatandaşlardan Sağlık Bakanlığının tavsiyelerine harfiyen uymalarını istedi.