İstanbul
Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Hamidiye Hemşirelik Fakültesi Öğretim Üyesi ve Diyabet Hemşireliği Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Selda Çelik, diyabetli her 2 yetişkinden 1’inin hastalığını bilmediğine dikkati çekti.
Doç. Dr. Çelik, Dünya Diyabet Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, 1991’de Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Uluslararası Diyabet Federasyonu tarafından diyabet hastalığına karşı farkındalığı artırmak ve diyabetin önemini vurgulamak amacıyla 1921’de insülin hormonunu keşfeden tıp doktoru Frederick Grant Banting’in doğum günü olan 14 Kasım’ın Dünya Diyabet Günü olarak kutlanılmasının önerildiğini hatırlattı.
Her yıl 160’dan fazla ülkede 1 milyarı aşkın insana ulaşılan bu günde şeker hastalığı hakkında halkı, hükümetleri ve medyayı bilgilendirmek amacıyla çeşitli aktivitelerin gerçekleştirildiğini, farkındalığı artırmaya yönelik toplantılar, yürüyüşler, gösteriler, radyo ve televizyon programları ile kan şekeri taramaları yapıldığını aktaran Çelik, bu etkinliklerde umudu temsilen mavi rengin, birliği temsilen de halka şeklinin bir araya getirildiği "mavi halka" ambleminin kullanıldığını kaydetti.
"Diyabet hemşiresi önemli role sahip"
Doç. Dr. Selda Çelik, Uluslararası Diyabet Federasyonu’nun hemşirelerin diyabetli bireyleri destekleme rollerinin önemine dikkati çekmek amacıyla bu yılki Dünya Diyabet Günü temasını "Diyabet: Hemşireler Fark Yaratır" olarak belirlediğini ifade etti.
Dünyada diyabet hastalarının sayısı artmaya devam ederken, diyabet tedavi ve bakım profesyonellerinin rolünün de giderek önem kazandığını aktaran Çelik, şunları kaydetti:
"Diyabet bir ekip hizmeti gerektirir ve bu ekip içerisinde diyabet hemşiresi önemli role sahiptir. Hemşireler genellikle kişinin etkileşim kurduğu ilk ve bazen de tek sağlık profesyonelidir. Onların ilk değerlendirmesi, tedavi ve bakım uygulamaları ile eğitimlerinin kalitesi diyabetli için yaşamsal önem taşır. Ayrıca, diyabet gelişme riski olan adayların da diyabet hemşiresinin eğitimine, bakımına ve desteğine ihtiyaçları vardır."
Selda Çelik, diyabetli bireylere verilen eğitimin, onlara öz bakım için gerekli bilgi, beceri ve yeteneği kazandıracağını, karar alma, sorun çözme ve bakım davranışlarını geliştireceğini, böylece, diyabetlinin sağlık durumunu hedeflenen düzeye getirmenin, klinik sonuçları iyileştirmenin, yaşam kalitesini artırmanın ve bakımının maliyetini düşürmenin önemli ölçüde sağlanacağını belirtti.
Hemşirelik iş gücünün yaklaşık yüzde 90’ını kadınlar oluşturuyor
DSÖ’nün hemşirelik mesleğine ilişkin verilerine değinen Çelik, buna göre, hemşirelerin sağlık profesyonellerinin yüzde 59’unu oluşturan en büyük meslek grubunda yer aldığını aktardı.
Çelik, küresel hemşire açığının 5,9 milyon olduğunun tahmin edildiğini, bunun yüzde 89’unun düşük ve orta gelirli ülkelerde bulunduğunu, 2030’a kadar meslekteki endişe verici eksikliklerin üstesinden gelmek için eğitilen ve istihdam edilen hemşire sayısında yılda yüzde 8 artış beklendiğini ve hemşirelik iş gücünün yaklaşık yüzde 90’ını da kadınların oluşturduğunu kaydetti.
Doç. Dr. Selda Çelik, DSÖ’nün diyabet hastalığına ilişkin verilerini ise şöyle sıraladı:
"2019’da dünyada 463 milyon yetişkin diyabetli bulunuyordu. 2030’da ise diyabetli sayısının 538 milyona kadar artması bekleniyor. Diyabetli her 2 yetişkinden 1’i hastalığını bilmiyor. 6 canlı doğumdan 1’i hamilelikte yüksek kan şekerinden etkileniyor. Diyabetlilerin 3’te 2’si kentsel alanlarda yaşıyor ve bunların 4’te 3’ü çalışma çağındalar. Diyabetli her 5 kişiden 1’i 65 yaşın üzerinde. Diyabet, 2019’da sağlık hizmetlerine harcanan küresel toplamın yüzde 10’undan, en az 760 milyar dolarlık sağlık harcamasından sorumlu."