Türkiye'de yaşanan depremin ardından sadece deprem bölgesinde yaşayanlarda değil, tüm coğrafyada hatta dünyada dahi stres ve anksiyete düzeylerinde bir artış görüldüğünü kaydeden Dr. Deniz Aracı, “Depremzedelere öykülerini anlatmaya zorlamayın” dedi. Basit güvenceler ve teselliler verilmemesi gerektiğini söyleyen Dr. Aracı, “Onlara yönlendirmelerde bulunmayın ve ne yapacaklarını söylemeyin. Tutamayacağınız sözler vermeyin” diye konuştu.
Aracı şöyle konuştu:
“Deprem gibi travmatik bir olaya maruz kaldıktan sonra gelişebilecek müdahaleci düşünceler, kabuslar, geriye dönüşler, kaçınma davranışları, aşırı uyarılma ve olumsuz ruh hali gibi durumların olağan sürenin dışında devam ederek uzun süreli hale gelmesi, kişide travma sonrası stres bozukluğuna yol açabilir. Böyle bir durumda da profesyonel yardım almaktan kaçınmayın. Çocuklukta yaşanan ruhsal travma hem çocuklukta hem de yetişkinlikte yaşanan bir dizi ciddi bozukluğun gelişiminde önemli bir faktör olarak görünmektedir. Çocukluk çağı romatizmal ateşi gibi ruhsal travma da bir dizi farklı sorunu harekete geçirir ve bunlardan herhangi biri, tanımlanabilir ruhsal bir duruma yol açabilir.”
Travma sonrası stres bozukluğu olan depremzedeler için hipnoz kullanımının araştırıldığını söyleyen İzmir Kavram Meslek Yüksekokulu Öğr. Gör. Dr. Deniz Aracı, “Çalışma, hipnozun travma sonrası stres bozukluğunun sebep olduğu semptomları azaltmada etkili olduğunu ve hipnozun etkilerinin zaman içinde de korunduğunu bulmuştur. Unutmayın, erken dönemde genellikle ayakta tedavi ile birkaç seans içeren travma odaklı davranışsal terapötik (tedavi edici) müdahale, travma sonrası stres bozukluğunun gelişimini önleyebilir” dedi.