“Söylentilere göre Çıksorut, adını Giro'nun kuyusu yakınlarında mezarı bulunan kızdan almıştır. Sonu kavuşmasız biten bir aşk olayının hatırasıdır. Olayın erkek kahramanı, batı kuzeyinde türbesi bulunan Hacı Baba'dır. Hikâye şöyledir: Hacı Baba çok çirkin, üstü başı pejmürde gezen bir derviştir. Bir gün büyükçe bir konağın önünden geçerken, pencerede çok güzel bir kız görür. Hayran hayran kızın yüzüne bakarken kız işin farkına varır. Dışarıya sarkar, ‘tüh' diye yüzüne tükürür. Bu muameleden üzülen Hacı Baba oradan ayrılır ve ‘Yarabbi bu şehrin ateşini sakla.' diye beddua eder. Derhal bütün şehirde bütün ateşler ve lambalar söner. Bu sırada Antep'e gelen ermiş bir zat, durumu görünce ateşin Hacı Baba tarafından gizlendiğini haber verir. Bunun üzerine Hacı Baba'yı arar, bulur, yalvarırlar. ‘Bana bir parça pamukla, falan konaktaki kızı getirin.' der. İstediğini yaparlar. Hacı Baba kıza, ‘Utanmaz! Neden yüzüme tükürdün ve sonra da yanıma geldin?' der. ‘Ah' çeker, ağzından çıkan kıvılcımdan pamuk tutuşur. Bundan sonra şehirdeki sönen ateş ve lambalar yanar. Kendi de çok yakışıklı bir erkek olur...  O anda da ortadan kaybolur. Bunun üzerine kız deli olur ve ölür. Gömüldüğü yere de kızın ‘çıkıp soruttuğu yer' manasına ‘Çıksorut' derler…” Haber: Başak AKAY  

HABERİ SİTEDEN OKU...