Bodrum'da 1+1 evlerin bile 10 bin liradan kiraya verilmesi, kiracılar kadar emlakçıları da isyan ettirdi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Bodrum'da otellere yerleştirilen yaklaşık 10 bin vatandaş, turizm sezonunun yaklaşmasıyla birlikte başka illerdeki KYK yurtlarına gönderilmeye başlandı. Depremzede aileler okula giden çocukları eğitiminden geri kalmasın diye kiralık ev ararken, bazı depremzedeler de memleketlerine dönemedikleri için ilçede kalma kararı verdi. Ev fiyatları artarken, bazı ev sahipleri kiracılarını bin bir numarayla evden çıkarmaya çalışıyor. 1+0 ve 1+1 ev kiralarının 10 bin liradan başladığı ilçede 45 metrekare evlere yüksek fiyatlar isteyen ev sahipleri emlakçıları bile isyan ettirdi.
Bodrum'da emlakçılık yapan Mehmet Bakış, pandemiyi ve depremi fırsata çevirip fahiş fiyat uygulayan ev sahiplerine tepki göstererek, "Yaklaşık 20-25 yıldır bu sektörün içerisindeyim. Bu kadar fahiş kira artışının olduğunu, bu kadar talebin olduğunu ben uzun yıllardır görmedim" dedi.
Gündoğan Mahallesi'nde inşaat ve gayrimenkul sektöründe hizmet veren Bakış, Bodrum'da konut olarak kiralık sayısının oldukça az olduğunu söyledi. Pandemiyle yukarıya doğru yükselen trendin deprem afetinden sonra daha da arttığını belirten Mehmet Bakış, "Bu tırmanış son günlerde gerçekten çok çok ciddi anlamda yukarıda. Daha önce 2-3 bin liraya verdiğimiz evlerin fiyatları şu anda 10-12 bin bandına geldi. Zaten Bodrum'da yeterli ev yok. Bodrum'da kiralık ev bulmak her zaman sıkıntı ve sorun. Bodrum'da çalışan memur arkadaşlar bile kiralar daha uygun olduğu için Milas-Mumcular üzerinden gelip gidiyorlar. Bodrum'da ev bulmak kanayan yara haline geldi" dedi.
Bu sorunun çözümü hakkında son dönemde Emlak Odası Derneği, valilik ve kaymakamlığın değişik girişimlerde bulunduğunu ifade eden Bakış, fahiş kira artışıyla ilgili tespitlerde bulunanlara da yaptırım uygulanmaya çalışıldığını ifade etti. Bodrum'da iyi niyetli olmayan ev sahiplerinin olduğunu dile getiren Bakış, şunları söyledi:
"Mevcut kiracıları çıkarıp daha yüksek bedellerle kiralama yapmak isteyen birçok ev sahibi biliyoruz. Hatta biz bu konuda kendi sosyal medyamızdan hemen deprem sonrası bir paylaşımda bulunduk, fahiş kira artışı yapan ev sahipleriyle çalışmayacağımızı beyan ettik. Buna rağmen sektör hareketli, özellikle kiralama çok hareketli. Kiralama yapan sayısı çoğalınca, ev sayısı azalınca da bu fiyatların önüne geçmek mümkün olmuyor. Bunu nasıl yaparız, nasıl çözeriz bilmiyoruz. Yeni konut üretmek gerekiyor. Çok fazla talep var. Depremden sonra 10 binin üzerinde kişinin Bodrum'a giriş yaptığını biliyoruz. Bu kişilerin bir şekilde barınması gerekiyor. Dolayısıyla bunu çok sayıda ev sahibi fırsatçılığa çevirmeye çalışıyor. Biz bu kişilere bazı şeyleri izah etmeye çalışıyoruz. Valilik ve diğer odalar bu konuda yaptırımlar uygulamaya çalışıyor ama bunlar maalesef ev sahiplerinin umurunda değil. Son dönemlerde inşaattaki yukarıya doğru giden maliyet artışları yeni yapılan konutlarda özellikle bunu tetikliyor. Kiracı çok fazla, o kiraların altından nasıl kalkıyorlar onu da bilmiyoruz. Çünkü 15-20 bin liranın altında oturulan bir ev yok. En kötü diye tabir ettiğimiz evler bile 6-7 bin liradan gidiyor. Dolayısıyla deprem afetinden gelip burada yaşamak zorunda kalan vatandaşlar da başını sokacak bir ev arıyorlar. Özellikli bir ev aramıyorlar. Sadece üstünde bir çatı olsun, içeriye su girmesin, elektriği olsun, böyle konutlara 10-15 bin kira istendiğini ve kiralandığını biliyoruz."
Yaklaşık 20-25 yıldır bu sektörün içerisinde olduklarına değinen Mehmet Bakış, "Bu kadar fahiş kira artışının olduğunu, bu kadar talebin olduğunu ben uzun yıllardır görmedim. Bu devam edecek gibi duruyor. Yaz dönemine giriyoruz. Asıl kiralama dönemi bizim yaz dönemidir. Asıl isan ile ağustos ayı dediğimiz Bodrum'un en yüksek sezonunda biz rutinde ortalama 10-12 tane ev verirdik. Artık aylık değil, günlük 10-12 tane kiralık müşterisi geliyor. Bunun önüne de geçmek mümkün değil. İyi niyetli ev sahiplerimiz de var. Evini açan, vatandaşları misafir eden birçok ev sahibimiz de var ama yaşanan deprem felaketini fırsata dönüştürmeye kalkanlar da yok değil" şeklinde konuştu.