Eskisehir
Eskişehir'in "beyaz altın" olarak da bilinen ünlü lüle taşından emek ve sabırla işlenerek üretilen hediyelik eşyalar, yurt dışında Çin ve bazı Avrupa ülkelerinden rağbet görüyor.
ABD, Yunanistan, Çekya, Fransa, İspanya ve Fas'ın bazı bölgelerinde de çıkarılan lüle taşının Eskişehir'deki yatakları, Alpu ilçesindeki Türkmentokat ve Karatepe mahalleleri arasında yer alan Sarısu ocakları ile Margı, Beyazaltın ve Başören mahallelerinde bulunuyor.
Lüle taşı, madenden zorlu ve uzun uğraşlar sonucu ham madde olarak çıkarıldıktan sonra usta ellerde işlenip pipodan takıya, satranç takımından büstlere birçok ürüne dönüştürülüyor.
Yurt dışında en çok Çin, İngiltere, Hollanda, Danimarka ve Almanya'ya gönderilen ürünler, iç piyasada da satılıyor.
"Atölyelerde üretilen ürünlerin yüzde 90'ı ihraç ediliyor"
Eskişehir Lületaşı El Sanatları Derneği Başkanı Emre Mangaltepe, AA muhabirine, son dönemde Çin ve Avrupa ülkelerine ihracatın yoğunluğuna paralel olarak mesleğe ilginin arttığını söyledi.
Lüle taşı üretim atölyelerin tam kapasite çalıştığını belirten Mangaltepe, "Atölyelerde üretilen ürünlerin yüzde 90'ı ihraç ediliyor. Burada da en önemli pazarı Çin oluşturuyor." dedi.
Kentte 43'ü Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı 135 lüle taşı ustası, bunun yanı sıra meslekle ilgili yaklaşık 800 çalışanın bulunduğunu aktaran Mangaltepe, dernek olarak sanatın daha ileriye gitmesi, yeni nesillere aktarılması için projeler ürettiklerini ifade etti.
Eskişehir Olgunlaşma Enstitüsünde usta öğretici olarak görev yapan Kültür ve Turizm Bakanlığı sanatçısı Mehmet Çınar da yaklaşık 40 yıldır lüle taşı işlemeciliğiyle uğraştığını dile getirdi.
Lüle taşından, nikotin emiciliği özeliğinden dolayı pipo yaptıklarını anlatan Çınar, "Lüle taşı büyük bir değer. Bu taş yumuşak olduğu için istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz. İnsan figürlerinin yanı sıra Osmanlı padişahları, hayvanlar ve savaş kahramanları büyük ilgi görüyor." diye konuştu.
"Lüle taşı mesleği şu anda zirvede"
Lüle taşı işleme ustası Ramazan Bağlan ise çıraklık dönemi dahil 59 yıldır bu mesleği icra ettiğini aktardı.
Bağlan, lüle taşından pipo, satranç takımı, küçük büst ve rölyefler ile bilezik, kolye, broş ve küpe gibi takıların ihraç edildiğini söyledi.
Lüle taşı işlemeciliğinin sabır gerektirdiğine dikkati çeken Bağlan, şöyle konuştu:
"Bazı arkadaşlarımız 3-5 aylık kurslarla genç insanları yetiştirmeye çalıştı ancak olmadı. Bu işin mutfağına girmek lazım. O da atölyelerden geçiyor. Buraya gelen genç arkadaşımız buranın tozunu koklayacak, eline taşı alarak aşamalı olarak öğrenecek. Mesleki ve teknik liselerde bölüm açılması gelecek kuşaklar için çok önemli. Lüle taşı mesleği şu anda zirvede. Bunun nedeni ise talebin çok olması ancak bunun yanında yetişmek de zor. Artık kuyulara gidip ocaklardan taş çıkaran kişi sayısı azaldı. Yeni yetişen nesil de lüle taşı ocaklarına gitmiyor. Aslında rezerv var. Onu çıkaran insanlar yok. Ham maddede sıkıntı yaşıyoruz."