Deprem sonrasında enkaz altında kalanlarda sıklıkla görülen ve halk arasında “ezilme durumu” olarak bilinen Crush sendromuyla ilgili uzmanlardan uyarı geldi. Depremzedelerin göçük altında kalması durumunda çok fazla sağlık problemleri ile karşı karşıya geldiklerini söyleyen Dr. Akif Takaz, “Depremde göçük altında kalanlar için vücut yaralanmaları, kanamalar, iç organ yaralanmaları, kemik kırılmaları gibi bunların her biri başlı başına bir hayati tehlikedir. Onun haricinde kişilerin enkaz altında sıkışıp kaldıkları için kaslarında ezilme olabilir; damarlarındaki bazı sıvılar dokulara sızabilir buna bağlı olarak dokularda da şişlikler meydana gelebilir. Bu da başlı başına bir sorun oluşturur. Böyle durumlarda şok tablosuna neden olabilen sebepler çok ciddi hipotansiyona ve hastanın kaybına sebebiyet verebilir” dedi.
“Ciddi bir tablo, tedavi süreci uzun olabilir”
Ezilmenin öncelikle böbrek sorunlarını tetikleyebileceğini hatırlatan Dr. Takaz, “Crush sendromu çok ciddi bir tablodur ve bundaki tedavi süreci çok uzundur. Bu hastalar iyileşse bile uzun dönemde yakın takip altında izlenmesi gerekir. Çünkü crush sendromu özellikle böbreklerde hasar oluşturabilen bir durum. Hastaların böbrek kaybı yaşamasına bile neden olabilir” şeklinde konuştu. Crush sendromunun tedavisinin spesifik olduğunu kaydeden Dr. Takaz, “İnsan vücudunda yaklaşık 6 litre kan vardır. Crush sendromu durumunda hastaya damar yoluyla ilk bir saatte 1,5 litre sıvı vererek tedavi başlanır. Böbrekler kısa sürede yüksek miktarda ve hızlı şekilde suyla kavuşturulur. Bu tek sefer uygulanmaz. Hastanın idrar çıkışına göre sıvının ileri seviyede olduğu, devamlı sıvı verilen bir tedavi uygulanmaktadır” diye konuştu.
“Kalp durmasına neden olabilir”
Crush sendromu ile birlikte vücutta potasyum ve fosfor biriktiğinin altını çizen Dr. Akif Takaz, “Bu durum kalp durmasına bile neden olabilir. O nedenle hastalara meyve suyu gibi sıvılar ağızdan verilmemelidir. Bu sıvılarda potasyum yüksektir. Hastanın potasyumunun düşürülmesi gerekir. Tedaviler bitip hastalar iyileşse bile uzun bir süre nefroloji uzmanlarının takibinde kalmalıdır” diyerek sözlerini sonlandırdı.